binder dandet
Kendinizle barışık mı olurdunuz yoksa sır olarak saklar mıydınız?
Kendinizle barışık mı olurdunuz yoksa sır olarak saklar mıydınız?
0
kendimle barışık olurdum ama yine de pek kimseye anlatmazdım. hiç beklemediğiniz bir konuda insanlar önyargılı davranabiliyor.
0
Yakın arkadaşa, aileye söylerim, benim durumumdan onlar da etkileniyordur ama öyle ortalığa da yaymam.
0
bipolar tanısı konulan 2 arkadaşım var. ikiside söyledi bana sürekli dalga geçiyorum kodumun manyağı diye. biri kız bir erkek
edit : kıçımda basur yok
edit : kıçımda basur yok
0
Ben olsam çok yakınım güvendiğim insanlar dışında söylemezdim, ne gereği var? Kıçında basur olduğunu saklayan adamlar dalga geçer ancak.
0
Valla ben çekinmez söylerdim. Uzun yıllar okb ile mücadele ettim ve çekinmeden söyledim çevreme.
Ama yeni girdiğim bi arkadaş grubunda, 30+ insanların -ki hepsi okumuş, işinde gücünde tipler- bu tür bir sorunu olan arkadaşa nası yaklaştıklarını, arkasından neler konuştuklarını gördüğümde fikrim değişti.
Ama yeni girdiğim bi arkadaş grubunda, 30+ insanların -ki hepsi okumuş, işinde gücünde tipler- bu tür bir sorunu olan arkadaşa nası yaklaştıklarını, arkasından neler konuştuklarını gördüğümde fikrim değişti.
0
mr.goodcat
sizce hangisi? hepsi kangal cins olarak (paketli olmayan)
sizce hangisi? hepsi kangal cins olarak (paketli olmayan)
0
demirr
merhaba. 1,5 yaşında bir oğlumuz var ve bana konuşma konusunda eksikmiş gibi geliyor. şu ana kadar bilinçli olarak sadece annesine,onu çağırmak için "ade" diyor. bunun haricinde baba,dede bile demiyor.aslında anlama konusunda hiçbir sıkıntısı yok. sorulduğu zaman bütün azalarını gösteriyor. "kapıyı
merhaba. 1,5 yaşında bir oğlumuz var ve bana konuşma konusunda eksikmiş gibi geliyor. şu ana kadar bilinçli olarak sadece annesine,onu çağırmak için "ade" diyor. bunun haricinde baba,dede bile demiyor.
aslında anlama konusunda hiçbir sıkıntısı yok. sorulduğu zaman bütün azalarını gösteriyor. "kapıyı kapat,telefonu getir" gibi birçok şeyi anlıyor. "cip cip" değince banyoya,ellerimizi yıkayalım değince lavaboya hemen koşar. diş fırçasını verince dişlerini fırçalar.
şimdi soruya gelirsek:
1- acaba çocuğumuzun konuşma geriliği çektiği yönündeki endişemiz yersiz mi yoksa bununla ilgili emareler oluşmuş olabilir mi?
2- eğer bu konuda profesyonel bir yardım alacaksak kime başvurmamız gerekir?
3- sizin bu konuda eğitiminiz varsa ya da çocuğunuzdan tecrübeleriniz varsa bilgi aktarabilirseniz çok makbule geçer.
teşekkürler
aslında anlama konusunda hiçbir sıkıntısı yok. sorulduğu zaman bütün azalarını gösteriyor. "kapıyı kapat,telefonu getir" gibi birçok şeyi anlıyor. "cip cip" değince banyoya,ellerimizi yıkayalım değince lavaboya hemen koşar. diş fırçasını verince dişlerini fırçalar.
şimdi soruya gelirsek:
1- acaba çocuğumuzun konuşma geriliği çektiği yönündeki endişemiz yersiz mi yoksa bununla ilgili emareler oluşmuş olabilir mi?
2- eğer bu konuda profesyonel bir yardım alacaksak kime başvurmamız gerekir?
3- sizin bu konuda eğitiminiz varsa ya da çocuğunuzdan tecrübeleriniz varsa bilgi aktarabilirseniz çok makbule geçer.
teşekkürler
0
Arkadaşımın çocuklarından tecrübeler aktarmak istiyorum; bazı çocuklar (ki bu hiç az bir olasılık değil) çok gözlemci olup mükemmel öğrenene kadar konuşmayı reddediyorlarmış. Yani 'babbabbaa' diye konuşmak yerine, 'Domatesin suyunu sıktınız mı' kıvamına gelene kadar konuşmuyorlarmış. Bir arkadaşımın oğlu 2.5 yaşına kadar konuşmadı ve bu süreçte doktora gittiler; sonrasında 'Canım çok sıkılıyor, bugün ne yapıyoruz' ile açılışı yapmıştı ama o zamana kadar anne de baba da ömürlerinden yediler. Sizin çocuğunuz da bu yapıda olabilir. Ancak, 'Böyle de olabilir' deyip salmayın, bir doktora (pedagog) başvurun ve önce bazı yapılması gereken testler varsa yapsınlar. Sonra içiniz rahatlasın sizin de.
Şöyle de bir entry var konu ile ilgili
eksisozluk.com
Şöyle de bir entry var konu ile ilgili
eksisozluk.com
0
erkek cocuklar biraz daha gec konusabiliyor. kuzenim 3 bucuk yasinda konusmaya baslamisti. her seye iii diyodu sadece. bi de kokoooo diyordu (kokuyor) :D etrafimdan da 3-4 yaslarina kadar konusmayan cok cocuk duydum.
0
Sorun olmayabilir, çocuk erkekse daha da normal. İş arkadaşımın çocuğu neredeyse 2,5 yaşına kadar herşeye “e e” diyordu, devamında ayço’nun dediği gibi kapsamlı cümleler kurmaya başladı. Şimdi hiç susmuyor diye şikayetçiler.
0
hiçbir sorun yok diye tahmin ediyorum. söylediklerinizi anlıyorsa, göz teması kurmakta ya da sözsüz iletişimde sorun yaşamıyorsanız çok endişe etmeye gerek yok. biz aile içinde benzer bir durum yaşadık. şu an 2,5 yaşında ve son 1 aydır bildiği tüm kelime dağarcığını kusmaya başladı. 2-3 kelimelik cümleler de birden bire başladı. çocuk istediği zaman konuşacak merak etmeyin.
0
psikomotor gelişim ya da çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar alıp ya da araştırmalar yapıp net sonuca ulaşabilirisniz. Biz üniversitede derste bile gördük her çocuk belki aynı değil ama belli gelişim evreleri yaşlara göre sıranlanmış durumdadır. (1 yaşında şunu yapıcak 4 aylıkken şunu yapabilecek şu organları gelişecek gibi)
0
bizim oglan da iki yasina kadar istedigi seyi parmagiyla gösterip "ee" diyordu, simdi "su alabilir miyim lütfen" diyor. bir-iki ay icinde birden cözüldü dili.
bence endiseleriniz su an icin yersiz.
bence endiseleriniz su an icin yersiz.
0
Tam girip bir şey yazacaktım ki aychovsky benim düşündüklerimi yazmış. Bakinca göz teması kurup, sizi anladığını belli eden hareketler yapıyorsa çok endişelenmeye gerek yok. Evet, çocukların gelişim aşamaları var ama her çocuk bu aşamalar ile paralel gelişim gostermeyebilir ki son yıllarda geç konuşma vakaları oldukça arttı. 1.5 yaş çok da geç bir yaş değil. Benim erkek kardeşim de 3 yaşına kadar konusmadi, anneme 'anne' bile demezdi. 'Ginga' derdi. Annem çok endiselenirdi, babam bir psikolog olarak durumun normal olduğunu soylemis hep. İlk cümlesi 'annecim parka gidelim' oldu. Kelime bile değildi yani. Sonrasında gayet açılıp konuştu.
Tabii ki içinizin rahat etmesi için bir pedagog ile görüşün. Süreci hızlandırmak için belirli aktiviteler vs onerebilir ama çok büyük bir sorun olduğunu sanmıyorum ben.
Tabii ki içinizin rahat etmesi için bir pedagog ile görüşün. Süreci hızlandırmak için belirli aktiviteler vs onerebilir ama çok büyük bir sorun olduğunu sanmıyorum ben.
0
Kulağında su olabilir. Bu yüzden kelimeleri eksik duyup eksik öğreniyor da olabilir. Sadece bir varsayım. İnşallah hiç bir şeyi yoktur.
0
allaa çok heyecanlı valla. inşallah genius'tır :D allah analı babalı büyütsün.
çocuk cin gibi bakacak böyle çakır çakır. dili çözülür korkmayın.
*profesyonel sağlık tavsiyesi değildir. kocakarı bilgisidir ^^
çocuk cin gibi bakacak böyle çakır çakır. dili çözülür korkmayın.
*profesyonel sağlık tavsiyesi değildir. kocakarı bilgisidir ^^
0
Gelişim psikolojisi kitapları konuşmayı 0-2 yaş arası olarak belirlese de son araştırmalara bakıldığında konuşma yaşının 4'e kadar çıktığı görülmekte. Bunun sebebi ise beynin dil merkezinin yer aldığı bölümünün yeni doğanlarda daha kalın olmasıymış.
Tabii ki yine de bir pedagogla görüşün ama bireysel farklılıklar, mükemmeliyetçilik gibi konuları da göz ardı etmeyin.
Tabii ki yine de bir pedagogla görüşün ama bireysel farklılıklar, mükemmeliyetçilik gibi konuları da göz ardı etmeyin.
0
sizinle iletişimi, göz teması normalse herbsey yolundadır. 1.5 yaş kontrolüne gidince doktora da sorun.
ama her çocuğun gelişim evresi aynı degil. oğlum 3.5 aylıkken sürünmeye 6 aylıkken de sıralamaya başladı. ama 8 aylik olduğunda bile oturamıyordu.
şimdi 1.5 yaşında. iki kelimeli basit cumleler kuruyor. "hadi gidelim, anneanne yok" vb gibi bir kaç basit cumle. kelime dağarcığı epey geniş.
gel gelelim henüz anne demedi.
kendi başına (parmak beslenmeye başlayalı daha 2 ay oldu. normalde 8 ay civari söküyorlar bunu.)
hic blenderla ezip ya da rende ile püre vermeye alistirmadigim halde salatalık elma gibi besinleri çiğner ama yutamaz tükürür. ustelik 16 dış var ağzında.
kısacası bu yaşta konuşabiliyor olması diger becerilerinin çok iyi olmasını gerektirmiyor. siz çocuğunuzu kendi ozelinde değerlendirin.
her gün becerileri artıyor mu?
göz teması var mi?
adına tepki veriyor mu?
bir de emzik, tv, tablet konuşmayı geciktiriyor diye duydum. benimki hic kullanmadı bunları.
yavruyu opun benim için...
ama her çocuğun gelişim evresi aynı degil. oğlum 3.5 aylıkken sürünmeye 6 aylıkken de sıralamaya başladı. ama 8 aylik olduğunda bile oturamıyordu.
şimdi 1.5 yaşında. iki kelimeli basit cumleler kuruyor. "hadi gidelim, anneanne yok" vb gibi bir kaç basit cumle. kelime dağarcığı epey geniş.
gel gelelim henüz anne demedi.
kendi başına (parmak beslenmeye başlayalı daha 2 ay oldu. normalde 8 ay civari söküyorlar bunu.)
hic blenderla ezip ya da rende ile püre vermeye alistirmadigim halde salatalık elma gibi besinleri çiğner ama yutamaz tükürür. ustelik 16 dış var ağzında.
kısacası bu yaşta konuşabiliyor olması diger becerilerinin çok iyi olmasını gerektirmiyor. siz çocuğunuzu kendi ozelinde değerlendirin.
her gün becerileri artıyor mu?
göz teması var mi?
adına tepki veriyor mu?
bir de emzik, tv, tablet konuşmayı geciktiriyor diye duydum. benimki hic kullanmadı bunları.
yavruyu opun benim için...
0
2 - 2.5 yaşına kadar konuşmayan çocuklar oluyor. Endişe etmek için henüz erken. İsterseniz bir çocuk doktorundan görüş alın. Gerek görürse işlevsel olup olmadığını anlamak üzere kbb, çocuk nörölojisine yönlendirir.
Konuşma kaslarını geliştirecek bazı oyunlar önereyim.
Üfleme hareketi hem konuşma hem boşaltım kaslarını çalıştırıyor. TBen tvalete alıştırırken ufak balonlardan bi torba alırdım, hem eğlence hem kas gelişimine faydası olurdu.
(arada balonun içine su koyup ağzını sıkıca bağlayın karşılıklı geçip birbirinize atın. atarken 3'e kadar sayın. 3'e kadar sayma kısmı konuşmaya teşvik gerisi el kol kasları gelişimi, motor hareket gelişimi, el göz koordinasyonu için yararlı ve eğlenceli bi faaliyettir. yaşı büyüyünce de bırakmayın, 5-6 yaşlara kadar hatta çocuk oynamak istemeyene kadar yapın. balonları zamanla büyük boya geçirirsiniz. çok yararlı bi oyundur. yalnız büyük balon çalışmasını yazın ve mümkünse bahçe balkon gibi yerlerde yapın. balon patlayabiliyor:)
Kağıttan rüzgar gülü yapabilirsiiz o da yardım eder azıcık. Yaparken küçük kas grubu çalışır üflerken de konuşma ve karın, kalça kasları çalışır.
Kış geliyor cama üfleyip buğu yaparsınız, Bol bol üflesin, üflemek iyidir.
Yanakları sırayla şişirip parmaklarla ağızdan bırr sesi çıkarma oyunu gibi oyunlar oynayın.
Onunla konuşurken daha çok eksiz, uzun olmayan basit kelimeler seçmeye özen gösterin. Bir nesne veya olay için çocuk konuşmaya geçinceye kadar hep aynı kelimeyi kullanmayı tercih edin. Kelimeleri anlaşılır hızda söyleyin.
Dikkatinizi onun konuşmasında olmasın. Hemen anlarlar tedirgin olurlar. Bunlar hep oyun. Siz de eğlenmeye bakın, tadını çıkarın.
Konuşma kaslarını geliştirecek bazı oyunlar önereyim.
Üfleme hareketi hem konuşma hem boşaltım kaslarını çalıştırıyor. TBen tvalete alıştırırken ufak balonlardan bi torba alırdım, hem eğlence hem kas gelişimine faydası olurdu.
(arada balonun içine su koyup ağzını sıkıca bağlayın karşılıklı geçip birbirinize atın. atarken 3'e kadar sayın. 3'e kadar sayma kısmı konuşmaya teşvik gerisi el kol kasları gelişimi, motor hareket gelişimi, el göz koordinasyonu için yararlı ve eğlenceli bi faaliyettir. yaşı büyüyünce de bırakmayın, 5-6 yaşlara kadar hatta çocuk oynamak istemeyene kadar yapın. balonları zamanla büyük boya geçirirsiniz. çok yararlı bi oyundur. yalnız büyük balon çalışmasını yazın ve mümkünse bahçe balkon gibi yerlerde yapın. balon patlayabiliyor:)
Kağıttan rüzgar gülü yapabilirsiiz o da yardım eder azıcık. Yaparken küçük kas grubu çalışır üflerken de konuşma ve karın, kalça kasları çalışır.
Kış geliyor cama üfleyip buğu yaparsınız, Bol bol üflesin, üflemek iyidir.
Yanakları sırayla şişirip parmaklarla ağızdan bırr sesi çıkarma oyunu gibi oyunlar oynayın.
Onunla konuşurken daha çok eksiz, uzun olmayan basit kelimeler seçmeye özen gösterin. Bir nesne veya olay için çocuk konuşmaya geçinceye kadar hep aynı kelimeyi kullanmayı tercih edin. Kelimeleri anlaşılır hızda söyleyin.
Dikkatinizi onun konuşmasında olmasın. Hemen anlarlar tedirgin olurlar. Bunlar hep oyun. Siz de eğlenmeye bakın, tadını çıkarın.
0
çok kıymetli ve rahatlatıcı bilgiler aldım. tecrübe ve bilgilerini paylaşan ve daha paylaşacak olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. birbirini hiç tanımayan insanların iyilikte ve iyi niyette buluşması çok güzel
0
Şimdi hatırladım onu da ekleyeyim. Bir de ilk kelimeden sonra bir süre ara veriyorlar. dede dedi mesela bir süre gidiyor o öyle. duraklama devri gibi düşünün. Bir süre sonra başka kelime geliyor.
Konuşmaya başlayınca trt gibi düzgün türkçe kullanılan radyo programlarını açın, fonda çalsın.Kelime dağarcığına katkısı olur (kulak dolgunluğu olur) telaffuza katkısı olur.
Konuşmaya başlayınca trt gibi düzgün türkçe kullanılan radyo programlarını açın, fonda çalsın.Kelime dağarcığına katkısı olur (kulak dolgunluğu olur) telaffuza katkısı olur.
0
dün görüp cevap yazamamıştım.
ablam 8 aylıkken konuşmuş, 1 yaşında tekerlemeler biliyormuş. 5 yıl sonra doğan ben ise, 2 yaşıma geldiğimde saçmasapan sesler çıkararak derdimi anlatıyormuşum. kaç defa doktora götürmüşler bu çocuk sağır mı, gerizekalı mı diye. en son bir doktor "siz onu anladığınız sürece konuşmayacaktır, size kendini anlattığı için konuşmaya ihtiyaç duymuyor tembellik ediyor, söylediklerini anlamayın" demiş. ondan sonra bizimkiler beni anlamıyor gibi yapmaya başlamışlar ve ben 2,5 yaşında konuşmuşum.
bir daha hiç susmadım.
ablam 8 aylıkken konuşmuş, 1 yaşında tekerlemeler biliyormuş. 5 yıl sonra doğan ben ise, 2 yaşıma geldiğimde saçmasapan sesler çıkararak derdimi anlatıyormuşum. kaç defa doktora götürmüşler bu çocuk sağır mı, gerizekalı mı diye. en son bir doktor "siz onu anladığınız sürece konuşmayacaktır, size kendini anlattığı için konuşmaya ihtiyaç duymuyor tembellik ediyor, söylediklerini anlamayın" demiş. ondan sonra bizimkiler beni anlamıyor gibi yapmaya başlamışlar ve ben 2,5 yaşında konuşmuşum.
bir daha hiç susmadım.
0
aychovsky gayet güzel özetlemiş. Ben sadece Selim İleri'nin anlattığı anısını yazmaya geldim.
Selim İleri 3 yaşına gelmiş neredeyse hiç konuşmuyor. Aile gergin, doktora götürüyorlar, nefesi kuvvetli hocalara okutuyorlar, nafile. Bayram öncesi Selim'e ve ablasına yeni ayakkabılar alınıyor. Ablanın ayakkabıları kırmızı rugan, nasıl güzel ayakkabılar. Selim zaten ablasını çok kıskanıyor ve o hiddetle "çıkart o ayakkabıları ayağından #½ ?!$" şeklinde küfürlü bir konuşmaya başlangıç yapıyor. Aile sevinse mi üzülse mi öyle kalakalıyorlar.
Selim İleri 3 yaşına gelmiş neredeyse hiç konuşmuyor. Aile gergin, doktora götürüyorlar, nefesi kuvvetli hocalara okutuyorlar, nafile. Bayram öncesi Selim'e ve ablasına yeni ayakkabılar alınıyor. Ablanın ayakkabıları kırmızı rugan, nasıl güzel ayakkabılar. Selim zaten ablasını çok kıskanıyor ve o hiddetle "çıkart o ayakkabıları ayağından #½ ?!$" şeklinde küfürlü bir konuşmaya başlangıç yapıyor. Aile sevinse mi üzülse mi öyle kalakalıyorlar.
0
Her çocuğun hazır bulunuşluğu farklıdır.Siz istediğiniz kadar onu konuşturmak için uğraşın, çocuk o hazır bulunuşluk seviyesine gelmeden konuşmaz. Eğer sizden aldığı komutları anlıyorsa ve tepki veriyorsa sıkıntı yok, kafanıza takmayın. Benim oğlum 2,5 yaşında kelimeleri söylemeye başladı. 3 yaşında cümle kurdu. (cümleden kastım yanyana 3 kelimeyi getirebilmesi)
Endişe etmeyin, bu zamanlarınızın tadını çıkarın.
Endişe etmeyin, bu zamanlarınızın tadını çıkarın.
0
zunkatsar
ortalama bir mekanda ortalama arkadaşlarla yemek yiyorsunuz.yemekten saç - kıl çıktı. ne yaparsınız?1. kenara koyarım kılı saçı, yemeğe devam ederim.2. yemeği mutlaka değiştirtirim. yeni geleni yerim.3. orada daha yemek yiyemem, o gün için o mekandan ayrılırım. ama başka gün gidebilirim de belli olm
ortalama bir mekanda ortalama arkadaşlarla yemek yiyorsunuz.
yemekten saç - kıl çıktı. ne yaparsınız?
1. kenara koyarım kılı saçı, yemeğe devam ederim.
2. yemeği mutlaka değiştirtirim. yeni geleni yerim.
3. orada daha yemek yiyemem, o gün için o mekandan ayrılırım. ama başka gün gidebilirim de belli olmaz.
4. orada bir daha asla yemek yemem. benim için bitmiştir.
veya başka ne yaparsınız?
edit: e herhalde sizden düşmemiş. sizden düşse ne diye sorayım.
yemekten saç - kıl çıktı. ne yaparsınız?
1. kenara koyarım kılı saçı, yemeğe devam ederim.
2. yemeği mutlaka değiştirtirim. yeni geleni yerim.
3. orada daha yemek yiyemem, o gün için o mekandan ayrılırım. ama başka gün gidebilirim de belli olmaz.
4. orada bir daha asla yemek yemem. benim için bitmiştir.
veya başka ne yaparsınız?
edit: e herhalde sizden düşmemiş. sizden düşse ne diye sorayım.
0
mekan hep gittiğim ve güvenerek yediğim bir yerse 1. seçenek;
eğer ilk gittiğim zaman olursa 2 veya 3 olabilir.
eğer ilk gittiğim zaman olursa 2 veya 3 olabilir.
0
saç ise kenara koyar yemeye devam ederim. kıl ise değişim isterim.
0
1. Benim öyle şeylerden midem bulanmaz. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, düşebilir diye düşünüyorum. Bir sonraki gidişimde yine görürsem söylerim ama.
0
garsonu çağırır gösteririm. bidaha oraya gitmem ya da giderim tamamen reaksiyonlarına göre. çok açsam yediğim de olmuştur ama nşa iştah falan kalmaz onu diyeyim.
0
3
Geçenlerde çok sevdiğim bir mekanda oldu yediğim yemeğin lezzetine rağmen devam edemedim. Kıl saç fark etmez o gün orda bir şey yeme fikri bana çok uzak.
Geçenlerde çok sevdiğim bir mekanda oldu yediğim yemeğin lezzetine rağmen devam edemedim. Kıl saç fark etmez o gün orda bir şey yeme fikri bana çok uzak.
0
4
Bu sebeple bir daha onunden bile gecmedigim 15-20 civari mekan var.
Bu sebeple bir daha onunden bile gecmedigim 15-20 civari mekan var.
0
yarey
Sevgili sinema severler,Bu aralar sinemada olan guzel filmler nelerdir? Var mi öne cikan, efsane olmaya aday filmler?
Sevgili sinema severler,
Bu aralar sinemada olan guzel filmler nelerdir? Var mi öne cikan, efsane olmaya aday filmler?
Bu aralar sinemada olan guzel filmler nelerdir? Var mi öne cikan, efsane olmaya aday filmler?
0
zevkini bilmiyoruz ki hocam ya.. Herkesin efsane anlayışı değişir.
Bence
1- mother!
2- tutku oyunu
Bence
1- mother!
2- tutku oyunu
0
Ben holivud filmlerinden hoşlanmıyorum. Başka sinemanın gösterdikleri gibi alternatif şeyleri seviyorum, ona göre önericem:
It’e gitmeyin, pişman olursunuz.
İz iyi, What happened to monday iyi, Mother gayet iyi.
Efsolardan Suspria’nın yeniden gösterimi var.
Gitmediyseniz Dangal güzel.
It’e gitmeyin, pişman olursunuz.
İz iyi, What happened to monday iyi, Mother gayet iyi.
Efsolardan Suspria’nın yeniden gösterimi var.
Gitmediyseniz Dangal güzel.
0
Kingsman 1i izlemediğim halde 2. sine gittim ve beğendim. Başarılı olmuş.
0
amusan
Nasıl geçerim?
Nasıl geçerim?
0
4.levent'e giden dolmuşlar var hemen orda. onlara binip 4.levent metroya oradan metroyla hacıosmana.
0
diffarentiationation
bir kelime nasıl hem sıcak hem ılık anlamına gelebilir? buradaki ılık, sıcaklık anlamında değil de başka anlamda falan mı kullanılıyor? this water is warm ne demek? it is warm deyince ne anlıyorsunuz ya?
bir kelime nasıl hem sıcak hem ılık anlamına gelebilir? buradaki ılık, sıcaklık anlamında değil de başka anlamda falan mı kullanılıyor? this water is warm ne demek? it is warm deyince ne anlıyorsunuz ya?
0
warm deyince ılık anlıyorum, hot deyince sıcak anlıyorum.
edit: ya da cümledeki yerine bakarak bir anlam çıkarıyorum.
edit: ya da cümledeki yerine bakarak bir anlam çıkarıyorum.
0
ılık anlıyorum ben de. sıcak için hot kullanılır. warm deyince sıcak aklıma gelmez.
0
ılık anlıyorum ben, ılık manasında kullanılıyor zaten. cayır cayır sıcak demek değil.
0
yeterli, tatmin edici, rahatsız etmeyecek biçimde olan sıcaklığa deniliyor. o şekilde kullanıyorum.
we had to keep moving to keep warm. gibi.
we had to keep moving to keep warm. gibi.
0
sıcak anlıyorum ben. hot deyince ise aşırı, yani el yakma sıcaklığını anlıyorum.
insandan örnek verecek olursak; warm dediğinde huzur veren bi sıcaklık, hot ise ateşli/seksi manasına gelir.
insandan örnek verecek olursak; warm dediğinde huzur veren bi sıcaklık, hot ise ateşli/seksi manasına gelir.
0
evet sen hot dersin sicak bir gunu tarif ederke ama onlar warm der, yani ilik degil, sicak anlaminda kullaniliyor. 35-40 derece olunca hot diyorlar.
0
neyehbe
3,88'den dolar alanların kar edebileceğine inanıyor musunuz? evet ise ne zaman? yıl sonunda tl ile başabaş olması için doların en az 4.30, kar etmek için ise 4.40 olması gerekli. sizce bu seviyelere ulaşır mı 3 ay içinde dolar?ben de 3,83 civarlarından dolar aldım, toplam alımlarımın ortalaması ise
3,88'den dolar alanların kar edebileceğine inanıyor musunuz? evet ise ne zaman? yıl sonunda tl ile başabaş olması için doların en az 4.30, kar etmek için ise 4.40 olması gerekli. sizce bu seviyelere ulaşır mı 3 ay içinde dolar?
ben de 3,83 civarlarından dolar aldım, toplam alımlarımın ortalaması ise 3.55 civarı. ancak gün itibariyle mevcut dolar kuru üzerinden (3.58) hesaplattığımda paramı tl'de tutsaydım 4.500 TL daha fazla param olacaktı, yani 4.5bin zarardayım 3.55 ortalama dolar alımına rağmen.
(bkz: 3.88'den dolar alın diyen süper zekalar) başlığında başlık sahibine verip veriştirilmiş ama adam haklı çıkacak gibi duruyor.
ben de 3,83 civarlarından dolar aldım, toplam alımlarımın ortalaması ise 3.55 civarı. ancak gün itibariyle mevcut dolar kuru üzerinden (3.58) hesaplattığımda paramı tl'de tutsaydım 4.500 TL daha fazla param olacaktı, yani 4.5bin zarardayım 3.55 ortalama dolar alımına rağmen.
(bkz: 3.88'den dolar alın diyen süper zekalar) başlığında başlık sahibine verip veriştirilmiş ama adam haklı çıkacak gibi duruyor.
0
Umuyoruz hiçbir zaman ama uzun vadede her türlü kazanacaklar. Tam süreyi bilmek imkansız. Bilinebilse herkes bilirdi bir anlamı kalmazdı. Bilinemez olurdu
0
buyrun benim :/
doların düşmesi gerçek bir ekonomik hareket olsa ve iç piyasaya olumlu yansısa içim yanmazdı lakin ki öyle değildir. geçtiğimiz bir yılda ihtiyacım oldukça cepteki doları bozdurmak istemeyip başka yollara saptığımdan ekstra zararlara da girdim şahsen. yakın vadede aldığımız fiyata gelecek ama bize verdiği zarar baki kalacak maalesef.
doların düşmesi gerçek bir ekonomik hareket olsa ve iç piyasaya olumlu yansısa içim yanmazdı lakin ki öyle değildir. geçtiğimiz bir yılda ihtiyacım oldukça cepteki doları bozdurmak istemeyip başka yollara saptığımdan ekstra zararlara da girdim şahsen. yakın vadede aldığımız fiyata gelecek ama bize verdiği zarar baki kalacak maalesef.
0
2018 ağustosta dolar 5 tl civarı olacak. faiz hesabıyla falan uğraşmadım ama sizi anca kurtarır herhalde.
imkansız olacak diyenler bir analiz paylaşırsa bende 5 lira olacak söylemine dayanak olan analizi paylaşacağım.
imkansız olacak diyenler bir analiz paylaşırsa bende 5 lira olacak söylemine dayanak olan analizi paylaşacağım.
0
Fanatik gibi dolar aliyorsunuz. Tek doviz dolar mi? Bunun euro'su var, altini var. Hatta gelismis ulke para birimleri var. Dolar ortalaman 3,55 ise, bir miktar da euro aliyor olsan ayni surecte euro ortalaman da 3,80 falan olurdu. Ve su an euro 4,20.
0
manuel mandalina
araştırmayı sevdiğim, türkçe kaynak olmayan ve kendi camiasında talebin yüksek olduğu bi konuda paylaşımlar yapasım var. İnstagram hesabım yok, uzun uzun anlatmak gerekeceğinden uygun bi mecra da olmayacaktır diye düşünüyorum. Blog yazayım dedim ama vlog olayı çıktıktan sonra blog okuyan kaldı mı em
araştırmayı sevdiğim, türkçe kaynak olmayan ve kendi camiasında talebin yüksek olduğu bi konuda paylaşımlar yapasım var. İnstagram hesabım yok, uzun uzun anlatmak gerekeceğinden uygun bi mecra da olmayacaktır diye düşünüyorum. Blog yazayım dedim ama vlog olayı çıktıktan sonra blog okuyan kaldı mı emin değilim. Şahsen vlog işini becerebileceğimi düşünmediğimden ona giresim yok.
Ne dersiniz, blog yazmak vakit kaybı mı sizce?
Ne dersiniz, blog yazmak vakit kaybı mı sizce?
0
atıyorum bir şeyi tamir üzerine blog yazarsanız okumaz kimse. çünkü bakmak/görmek/izlemek önemlidir.
ama okunacağını düşünüyorsanız ve bunun vlog ile olmayacağı kanaatindeyseniz yazın.
ama okunacağını düşünüyorsanız ve bunun vlog ile olmayacağı kanaatindeyseniz yazın.
0
Ben hâlâ yazıyorum ve seviyorum. Tematik bloglar daha çok okunabiliyor ve bilgi kaynağı olarak da faydalı bence.
Edit: Merak ettim şimdi denedim, Türkçe baskısı on yıllar önce tükenmiş bir kitabı ve yazarını Google'da aradığımda benim blogum ilk sayfada çıkıyor. Direkt kitaplar üzerinden aramayla gelen epey trafik gözüküyor Analytics'te de. Okunuyor yani epey.
Edit: Merak ettim şimdi denedim, Türkçe baskısı on yıllar önce tükenmiş bir kitabı ve yazarını Google'da aradığımda benim blogum ilk sayfada çıkıyor. Direkt kitaplar üzerinden aramayla gelen epey trafik gözüküyor Analytics'te de. Okunuyor yani epey.
0
Bloglar Google aramasında çıkıyorsa sanıldığından daha fazla okunuyor. Çünkü bir şeyi araştıran insanlar arama sonucunda çıkan ilk sayfadaki tüm sitelere bakıyorlar. Blog sadece özel ilgisi olanların takip ettiği bir şey değil. Arkadaş tamir okunmaz demiş ama şu ana kadar fotoğraflarla açıklama yapan bir sürü blog karşıma çıktı ve çoğundan da faydalandım. Ben uygun bir zamanda yazmak istiyorum. Özen göstereceksen sen de yaz.
0
Hala düzenli devam eden bloglar var ve takip etmesi zevkli, bunun yanında vlog yerine sağlam podcast takip eden bir kitle ve türkçe içerik alanında büyük büyük bir boşluk var, bu sayede farkedilip insanlara ulaşman da kolay olur, blog + podcast bir dene istersen
0
@diss, ben de bahsettiğin gibi düşündüm ama emin olamadım. ilgili forumları takip ediyorum, yeri geldiğinde tuğla gibi yazıyorum, okuyup takdir eden oluyor fakat hep aynı şeyleri farklı ortamlarda yazıp durmaktansa, ihtiyacı olana link verebileceğim tek bi kaynak oluşturmak daha mantıklı geliyor şimdi.
@blue, @free; sesi ve görüntüyü işin içine katasım yok. setup'ı zahmetli ve masraflı geldiği gibi ses ve görüntüme de güvenmiyorum. yapabilsem kesinlikle vlog tercih ederdim ama, ben de neredeyse sadece vlog takip ediyorum artık zira. podcast olayı konusunda fazla fikrim yok, onu bir araştırayım.
@blue, @free; sesi ve görüntüyü işin içine katasım yok. setup'ı zahmetli ve masraflı geldiği gibi ses ve görüntüme de güvenmiyorum. yapabilsem kesinlikle vlog tercih ederdim ama, ben de neredeyse sadece vlog takip ediyorum artık zira. podcast olayı konusunda fazla fikrim yok, onu bir araştırayım.
0
@kobhuzcu, @diss; geçen gün ihtiyacım olan bi konuda arama yaptım; yurtdışında eskimiş, günümüzde yalnızca ülkemizde kullanılan (onbinlerce kullanıcısı var halihazırda) bi teknolojik ürünle ilgili bi montaj sorununa dair. aynı aramayı farklı mecralardan, farklı anahtar kelimelerle dakikalarca yaptım zira o konuda kaynak olmadığına inanamadım. fakat nihayetinde anladım ki gerçekten yokmuş mesela.
0
internette birçok konuda deneyime veya uzmanlığa dayalı bilgiyi hala bloglardan veya blog (wordpress) tabanlı kişisel sitelerden buluyoruz. evet günlük tarzı sosyalleşilen blogların devri çoktan geçti, facebook, instagram o boşluğu dolduruyor, ama bilgi, kültür, sanat içerikli bloglar hala işlevsel, hala yararlı.
0
Hah mesela ben de ilk cevabımda bahsettiğim eski kitaplarla ilgili Türkçe yorum/bilgi bulamadığım için yazmaya başlamıştım blogu. Hâlâ da özgün içerik üretmek ve birilerinin bulup okuyup faydalanması bana keyif veriyor artık çok ilgilenemesem bile. Memeler, storyler, instagram postları falan daha popüler evet ama bloglar bilgi arşivi olarak değerli ve kalıcı.
0
Ay aklıma geldikçe yazıyorum. Vlog sevmiyorum mesela ben, özellikle bilgi edinmek, bir şeyin nasıl yapıldığını öğrenmek vs için vlog izlemek zorunda kalırsam vlogger'ın gevezeliğinden daralıyorum, yazarak anlatan bir yer arıyorum. Yazılı içerikte goygoy kısmını geçip ihtiyacım olana ulaşmak çok daha az zaman alıyor ve çok daha pratik. Blog iyidir.
0
Merhaba @manuel mandalina,
Ben de senin gibi yakın zamanda blog yazma konusunu düşünüyordum ve nihayet yazmaya başladım. Şirketimin ve sahip olduğum mesleğin uzmanlık alanlarına mümkün mertebe girmeden yazmaya çalışıyorum. Şu an için 2 adet yazım var ve güzel geri bildirimler aldım.
Başlangıçta kim okur ki diye düşünüyordum fakat şimdi öyle bir kaygım yok. Yazdığım konu beni o alanlarda yeni araştırmalara itiyor ve ilintili alanlarda birçok bilgiye kavuşuyorum. Haliyle üretkenlik ve entellektüel birikim için çok iyi bir mecra oluyor blog kültürü.
Sorunun cevabı ise; hayır, kesinlikle vakit kaybı değil bilakis faydalı bir icraat.
Ben de senin gibi yakın zamanda blog yazma konusunu düşünüyordum ve nihayet yazmaya başladım. Şirketimin ve sahip olduğum mesleğin uzmanlık alanlarına mümkün mertebe girmeden yazmaya çalışıyorum. Şu an için 2 adet yazım var ve güzel geri bildirimler aldım.
Başlangıçta kim okur ki diye düşünüyordum fakat şimdi öyle bir kaygım yok. Yazdığım konu beni o alanlarda yeni araştırmalara itiyor ve ilintili alanlarda birçok bilgiye kavuşuyorum. Haliyle üretkenlik ve entellektüel birikim için çok iyi bir mecra oluyor blog kültürü.
Sorunun cevabı ise; hayır, kesinlikle vakit kaybı değil bilakis faydalı bir icraat.
0
medium'u takip ediyorum. o mecrada paylaşabilirseniz daha fazla kişiye ulaşabilirsiniz.
0
rahip janick
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?
ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.
ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.
ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
0
Benim çevremde ikisinin yanında da pirinç pilavı tercih edilir.
Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
0
Kuru fasülyenin ekürisi, kesinlikle, bembeyaz pirinç pilavıdır. Bu durumda, nohutun yanına da bulgur pilavı kalıyor mecburen:) Ama şahsen, nohutun yanına da pirinç pilavını tercih ederim.
0
kadın anam kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç pilavı yapar. ben böyle alıştım.
açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
0
Şahsi görüşüm, ikisinin yanına da bulgur.
Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
0
bence ikisinin yanında da pirinç pilavı gider ama illa eşleştireceksek nohut&bulgur, kuru fasulye&pirinç olur.
0
ikisi de ikisiyle de gider. hatta dördünü birbirine de karıştırabiliriz o da farklı bi deneyim olur
0
Kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç gider, taze fasulyenin yaninda bulgur gider.
Ayrıca çok pis canım çekti.
Ayrıca çok pis canım çekti.
0
Kuru fasulyeyi de nohutu da sevmem ama ikisinin yanında da yaygın olarak pirinç pilavı yeniyor çevremde.
0
Bulgurrrrr....
Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
0
voyager 1
Merhaba,Simdi baslik aslinda anlatmak istedigim seyi anlatamadi. Soyle aciklayayim:Benim her gun eve giderken gectigim yolda kestirme bile denemeyecek, kullanana sadece 4-5 saniye kazandiracak ufak bir patika yol var. Bazen kullaniyorum bazen kullanmiyorum. Gecenlerde yolda sunu dusundum:Bu patika y
Merhaba,
Simdi baslik aslinda anlatmak istedigim seyi anlatamadi. Soyle aciklayayim:
Benim her gun eve giderken gectigim yolda kestirme bile denemeyecek, kullanana sadece 4-5 saniye kazandiracak ufak bir patika yol var. Bazen kullaniyorum bazen kullanmiyorum. Gecenlerde yolda sunu dusundum:
Bu patika yolu kullandigimda olacaklarla kullanmadigimda olacaklar arasinda cok buyuk ihtimalle hayatimin geri kalanini kokten bir sekilde etkileyecek bir fark olmayacak. Fakat su da bir gercek ki iki yolu kullandigimda da gerceklesecek olan seyler birbirinden farkli olacak. Belki kazandigim ya da kazandigimi dusundugum 5 saniye yuzunden kirmizi isikta beklemek durumunda kalacagim, sonrasinda markete 1 dakika daha gec girecegim vs. Iki alternatifte de hayatimin geri kalaninin her saniyesini karsilastirsak, bir seyler kesinlikle farkli olacak. Ustelik bu sadece beni etkiledigini dusundugum kisim, bir de hayatinda oldugum insanlar ve onlarin hayatindaki insanlar var, cok enteresan degil mi?
Sizin de boyle cok ufak, onemsiz gozuken tercihler hakkinda dusundugunuz oluyor mu? Bu anlattigim sey zaten bilinen ve uzerine dusunulmus bir seydir, degil mi? Oyleyse bir kitap ya da film tavsiyeniz olur mu?
Sagolun.
Simdi baslik aslinda anlatmak istedigim seyi anlatamadi. Soyle aciklayayim:
Benim her gun eve giderken gectigim yolda kestirme bile denemeyecek, kullanana sadece 4-5 saniye kazandiracak ufak bir patika yol var. Bazen kullaniyorum bazen kullanmiyorum. Gecenlerde yolda sunu dusundum:
Bu patika yolu kullandigimda olacaklarla kullanmadigimda olacaklar arasinda cok buyuk ihtimalle hayatimin geri kalanini kokten bir sekilde etkileyecek bir fark olmayacak. Fakat su da bir gercek ki iki yolu kullandigimda da gerceklesecek olan seyler birbirinden farkli olacak. Belki kazandigim ya da kazandigimi dusundugum 5 saniye yuzunden kirmizi isikta beklemek durumunda kalacagim, sonrasinda markete 1 dakika daha gec girecegim vs. Iki alternatifte de hayatimin geri kalaninin her saniyesini karsilastirsak, bir seyler kesinlikle farkli olacak. Ustelik bu sadece beni etkiledigini dusundugum kisim, bir de hayatinda oldugum insanlar ve onlarin hayatindaki insanlar var, cok enteresan degil mi?
Sizin de boyle cok ufak, onemsiz gozuken tercihler hakkinda dusundugunuz oluyor mu? Bu anlattigim sey zaten bilinen ve uzerine dusunulmus bir seydir, degil mi? Oyleyse bir kitap ya da film tavsiyeniz olur mu?
Sagolun.
0
pc basinda olsam uzun uzun cevap yazmak isterdim bu duyuruya. film onermekle yetineyim: about elly.
kucuk beyaz yalanlarin yarattigi buyuk sorunlar uzerine.
kucuk beyaz yalanlarin yarattigi buyuk sorunlar uzerine.
0
Şimdi birileri sliding doors diyecek ama çakmalarla vakit kaybetme, aradığın film przypadek.
0
evet düşünüyorum hatta sırf bu yüzden kafayı sıyırdığım dönemler oldu.
film olarak mr.nobody, run lola run öneririm. aklıma gelen olursa eklerim.
film olarak mr.nobody, run lola run öneririm. aklıma gelen olursa eklerim.
0
güzel bir konuya değinmişsin. bende her gün düşünüyorum bu mevzuyu. mesela bir otobüsü kıl payı kaçırdıktan sonra aklıma bir sürü şey geliyor.
0
Klişe Film: Butterfly Effect
Absürt Mizah Film: Güneşin Oğlu
Film Film: Predestination
Absürt Mizah Film: Güneşin Oğlu
Film Film: Predestination
0
issiz karga
alışveriş yapan var mı? güvenilir mi?dremel almayı düşünüyorum -4000 modeli 65 parça- tekzen e, bauhauas a göre 100 - 150 tl daha ucuza geliyor ama bilemedim güvenilir mi diye.
alışveriş yapan var mı? güvenilir mi?
dremel almayı düşünüyorum -4000 modeli 65 parça- tekzen e, bauhauas a göre 100 - 150 tl daha ucuza geliyor ama bilemedim güvenilir mi diye.
dremel almayı düşünüyorum -4000 modeli 65 parça- tekzen e, bauhauas a göre 100 - 150 tl daha ucuza geliyor ama bilemedim güvenilir mi diye.
0
n11'de mağazası var ordan ürün aldım sorun yok güvenilir firma. Belki ürünü n11'de de bulabilirsin oradan sipariş verirsen daha güvenli olur.
0
fearisthemindkiller
Annemle yurtdisinda bi yere gitmek istiyorum, onerileriniz nedir? Cok uzak bir yer olmamali. Normalde benim yaptigim gibi sirt cantali hostellerde kalmali, sabahtan aksama yurumeli bir gezi olamaz tabi. Oyle uzun uzun yuruyemez. Tipik Turk annesiyle nereye gidilir?
Annemle yurtdisinda bi yere gitmek istiyorum, onerileriniz nedir? Cok uzak bir yer olmamali. Normalde benim yaptigim gibi sirt cantali hostellerde kalmali, sabahtan aksama yurumeli bir gezi olamaz tabi. Oyle uzun uzun yuruyemez. Tipik Turk annesiyle nereye gidilir?
0
prag
cok minnak, merkezde kalirsiniz, nispeten daha ucuz, cok fazla muze yok, tam boyle iki uc gun sakin sakin gezeyim, hem yurtdisina cikmis olayim hem cok yorulmayim sehri. fazla yurumeye gerek yok. biraz sogumus olur sadece siz gidene kadar.
cok minnak, merkezde kalirsiniz, nispeten daha ucuz, cok fazla muze yok, tam boyle iki uc gun sakin sakin gezeyim, hem yurtdisina cikmis olayim hem cok yorulmayim sehri. fazla yurumeye gerek yok. biraz sogumus olur sadece siz gidene kadar.
0
Ben annemi ilk yurtdışı gezimizde Saraybosnaya götürdüm. Her yerde sigara içildiği için çok şikayet etmedi. Orada hala restoranda, otelde vs sigara içiliyor, dolayısıyla anneniz sigara içmiyorsa bu önemli bir mutsuzluk faktörü olabilir. Ama yemekler, sokaklar falan çok farklı gelmedi, hoşuna gitti. Çok şok edici olmadı yani. Fakat hava hem çok soğuktu, hem de hava kirliliği nedeniyle (havalar soğuyunca herkes bulduğunu yakıyor, zaten hep sis var, şehir grileşiyor, uçaklar kalkamıyor) mahsur kaldık. Otobüsle Belgrad'a geçmek zorunda kaldık vs macera oldu kadıncağıza. Her şey yolunda giderse güzel bir gezi olabilir ama aksilik ihtimalleri de çok fazla.
Sonra Londra'ya gittik. Hep filmlerde vs gördüğü bir yer olduğu için memnun kaldı. Farklı biralar denedi, bir sürü fotoğraf çekti. Hoşuna gitti. Tavsiye ederim. Ama ingilizce bilmiyorsa, müzeler falan çok cazip gelmeyebilir tabii.
Sonra Londra'ya gittik. Hep filmlerde vs gördüğü bir yer olduğu için memnun kaldı. Farklı biralar denedi, bir sürü fotoğraf çekti. Hoşuna gitti. Tavsiye ederim. Ama ingilizce bilmiyorsa, müzeler falan çok cazip gelmeyebilir tabii.
0
Prag olmaz. Terezin, karlovy vary vs var oralar uzak araçla yol gitmek lazım zor olur. Oraları görmeden de dönülmemeli bana göre. Ben annemle romaya gittim ulaşım metro ağı ile çok kolay zaten küçük bir şehir tavsiye ederim.
0
Anne avrupa gorsun derseniz net viyana.
Avrupa imgesi denince akla gelen her sey var. hem cok buyyk degil, hem yapilacak baya cok sey var. toplu ulasim cok gelismis vs.
Avrupa imgesi denince akla gelen her sey var. hem cok buyyk degil, hem yapilacak baya cok sey var. toplu ulasim cok gelismis vs.
0
senolll
Merhaba,Çaeşamba sabahı Maltepe'den Atatürk havalimanına gidicem de. Saat 6 gibi 500T ye binsem Zeytinburnuna gidiyormuş herhalde artık oradan da metroya binerim diyorum. O saatte 500T nasıl kalabalık mı? Ne kadar sürer Maltepe'den orası? Valizle falan rahat gidebilir miyim?Teşekkürler
Merhaba,
Çaeşamba sabahı Maltepe'den Atatürk havalimanına gidicem de. Saat 6 gibi 500T ye binsem Zeytinburnuna gidiyormuş herhalde artık oradan da metroya binerim diyorum. O saatte 500T nasıl kalabalık mı? Ne kadar sürer Maltepe'den orası? Valizle falan rahat gidebilir miyim?
Teşekkürler
Çaeşamba sabahı Maltepe'den Atatürk havalimanına gidicem de. Saat 6 gibi 500T ye binsem Zeytinburnuna gidiyormuş herhalde artık oradan da metroya binerim diyorum. O saatte 500T nasıl kalabalık mı? Ne kadar sürer Maltepe'den orası? Valizle falan rahat gidebilir miyim?
Teşekkürler
0
seferleri o saatte bile sık ama doluluğu beğenmezsen minibüsle uzunçayıra gidersin; marmaraya gidersen o da 6da başlıyo o daha iyi
0
Seferleri sık olduğu için dedim acaba çok mu dolu. Beğenmemek değil de insanlarla üst üste gidiyorsa valizle binememezlik olmasın
0
devamlı binmiyorum ama 5:30'da pendik'ten binip ayakta gitmişliğim var karşıya kadar. dolu oluyor yani ama öyle hınca hınç değil diğer hatlar gibi. valiz falan sıkıntı olmaz. sık geliyor zaten. saat 6'da metro da başlıyor bildiğim kadarıyla metro+marmaray+metro da yapılabilir.
0
heritage
İlaç, supplement ve makyaj malzemeleri sanırım gümrükten geçmiyor, gelmesi imkansız. Peki kalıp sabun da bu ürünlere dahil mi? Ahanda şu; https://tinyurl.com/yccc9xhh
İlaç, supplement ve makyaj malzemeleri sanırım gümrükten geçmiyor, gelmesi imkansız. Peki kalıp sabun da bu ürünlere dahil mi? Ahanda şu; tinyurl.com
0
Ben kalıp sabun getirip götürdüm. Masraf olmasın diye 1 tane evden almıştım, o da yetti hatta kalanı da kullandım gelince.
0
@diff, adam online almayı soruyor.
kozmetik kapsamına girdiğinden takılma ihtimali var. kutu açılmazsa sorun olmaz diyenler de var. sanırım biraz şans işi.
kozmetik kapsamına girdiğinden takılma ihtimali var. kutu açılmazsa sorun olmaz diyenler de var. sanırım biraz şans işi.
0
sacmasalakbirisi
istanbula bir is icin geldim ama yarin birde umraniyeden ayrilip yedide geri gelmis olmak sartiyla bos vaktim var. nerelere gidilir ne yapilabilir o arada ?
istanbula bir is icin geldim ama yarin birde umraniyeden ayrilip yedide geri gelmis olmak sartiyla bos vaktim var. nerelere gidilir ne yapilabilir o arada ?
0
bir şemsiye alınır kadıköy'e gidilir, moda'ya kadar yürünür sağa sola bakınılır, yemek yiyip kahve içilir bi bakmışsın vakit gelmiş.
0
you are my lethe
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9 kere iş görüşmesine gittim.
ilkinde yetersiz bulup almadılar. ikincide 4 aşamalı olan sürecin 2. ve 4. aşamasını yani ik ve direktör mülakatını aynı anda yaptılar, manager mülakatını atladılar ve direktör suratıma bile bakmadı. sonradan öğrendim ki zaten o pozisyona alınacak kişi belli imiş, birinin tanıdığı imiş benimle mülakatı prosedür gereği yapmışlar. amerikadaki ofise neden daha kalifiye birini değil de o kızı aldıklarını açıklamak için. artık üçüncüde herşey oldu, beni arayıp süreç olumlu ilerliyor derken en sonunda işe alınmadım. öğrendim ki yukarıdan birinin tanıdığını almışlar.
şimdi ben bu firmanın türkiye pazarındaki en büyük müşterilerinde birinde çalışıyorum. her ay çalışanları gelip bize rapor veriyorlar. bunları da zaten onlardan öğrendim.
geçen hafta bu firma tarafından gene arandım. orada çalışan ve bize rapor hazırlayan managerlardan biri benim iki ayda işe hakim oluşumu, sorduğum soruları vs çok beğenmiş ve beni şirkette baya övmüş. bunun üzerine boşta olan ve uzun süre birini bulamadıkları bir pozisyona beni almaya karar vermişler. (ilk görüştüğüm pozisyonların altında bir pozisyon)
maaşı şu an çalıştığım yerden iyi, evime daha yakın ve şirket şu an çalıştığım şirketten daha önemli ve yabancı, yurtdışında çalışma olasılığı yüksek. ama bana böyle davranmış olmaları, prosedür gereği yapılan mülakatlar, süreç olumlu deyip sonra teklif vermeden yukarıdan birinin tanıdığını işe almalar beni inanılmaz üzdü. o dönem bunu öğrendiğimde hüngür hüngür ağladım. eğer ben bana olumlu dediklerinde beklese ve şu an çalıştığım yerin teklifini kabul etmese idim işsiz kalırdım. hala binanın önünden geçişimde gözlerim dolar.
şimdi sunulan tüm iyi koşullara ve bana çok faydası olacak olmasına rağmen (maaş, eve yakınlık, yurtdışı çalışma ve master için cv'de iyi durması) hiç kabul edesim gelmiyor. eğer işi kabuledersem benimle görüşme yapmış o direktörlerin vs yüzüne nasıl bakıcam, benim yerime işe alınan kişileri görüp nasıl dayanacağım bilemiyorum.
bir yanım duygusal davranma ve bu fırsatı kabul et diyor diğer tarafım gururuma yediremiyor. yarın arayıp ya görüşmeyi ayarlayıp tekliflerini kabul edeceğim yada direk ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum diyeceğim. ailem ve arkadaşlarım hep bunu kabul et, 2 yıl çalışır başka yere gidersin diyorlar ama benim hiç içimden gelmiyor. sonra da acaba ileride reddettiğim için pişman olur muyum diye düşünüyorum.
size ne yapmalıyım? nasıl bir yol izleyeyim. kafam o kadar karışık ki...
ilkinde yetersiz bulup almadılar. ikincide 4 aşamalı olan sürecin 2. ve 4. aşamasını yani ik ve direktör mülakatını aynı anda yaptılar, manager mülakatını atladılar ve direktör suratıma bile bakmadı. sonradan öğrendim ki zaten o pozisyona alınacak kişi belli imiş, birinin tanıdığı imiş benimle mülakatı prosedür gereği yapmışlar. amerikadaki ofise neden daha kalifiye birini değil de o kızı aldıklarını açıklamak için. artık üçüncüde herşey oldu, beni arayıp süreç olumlu ilerliyor derken en sonunda işe alınmadım. öğrendim ki yukarıdan birinin tanıdığını almışlar.
şimdi ben bu firmanın türkiye pazarındaki en büyük müşterilerinde birinde çalışıyorum. her ay çalışanları gelip bize rapor veriyorlar. bunları da zaten onlardan öğrendim.
geçen hafta bu firma tarafından gene arandım. orada çalışan ve bize rapor hazırlayan managerlardan biri benim iki ayda işe hakim oluşumu, sorduğum soruları vs çok beğenmiş ve beni şirkette baya övmüş. bunun üzerine boşta olan ve uzun süre birini bulamadıkları bir pozisyona beni almaya karar vermişler. (ilk görüştüğüm pozisyonların altında bir pozisyon)
maaşı şu an çalıştığım yerden iyi, evime daha yakın ve şirket şu an çalıştığım şirketten daha önemli ve yabancı, yurtdışında çalışma olasılığı yüksek. ama bana böyle davranmış olmaları, prosedür gereği yapılan mülakatlar, süreç olumlu deyip sonra teklif vermeden yukarıdan birinin tanıdığını işe almalar beni inanılmaz üzdü. o dönem bunu öğrendiğimde hüngür hüngür ağladım. eğer ben bana olumlu dediklerinde beklese ve şu an çalıştığım yerin teklifini kabul etmese idim işsiz kalırdım. hala binanın önünden geçişimde gözlerim dolar.
şimdi sunulan tüm iyi koşullara ve bana çok faydası olacak olmasına rağmen (maaş, eve yakınlık, yurtdışı çalışma ve master için cv'de iyi durması) hiç kabul edesim gelmiyor. eğer işi kabuledersem benimle görüşme yapmış o direktörlerin vs yüzüne nasıl bakıcam, benim yerime işe alınan kişileri görüp nasıl dayanacağım bilemiyorum.
bir yanım duygusal davranma ve bu fırsatı kabul et diyor diğer tarafım gururuma yediremiyor. yarın arayıp ya görüşmeyi ayarlayıp tekliflerini kabul edeceğim yada direk ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum diyeceğim. ailem ve arkadaşlarım hep bunu kabul et, 2 yıl çalışır başka yere gidersin diyorlar ama benim hiç içimden gelmiyor. sonra da acaba ileride reddettiğim için pişman olur muyum diye düşünüyorum.
size ne yapmalıyım? nasıl bir yol izleyeyim. kafam o kadar karışık ki...
0
beğenip onlar aradıysa görüşmeye git, o direktöre de "aklınız başınıza geldi galiba" minvalinde latifeli konuş; en azından için soğur. çok beğendilerse alırlar zaten, almazlarsa da senin için bir şey değişmemiş olur.
gururuna yediremeyecek çok bişey yoksa aslında, direkt olarak seninle ilgili bir problemden dolayı almamış değiller. evet vaktini çaldılar, duygularınla oynadılar ama sen başarılı olup o son aşamalara gelebildin diye.
yine de; için almıyorsa almıyordur, bu konularda genel olarak taviz vermeyen biriysen pişman olmazsın. ama profesyonellik iş hayatına çok şey katar, kariyer hedefin varsa bunun gibi çok şeyle karşılaşacaksın; derini kalınlaştırmış olursun.
gururuna yediremeyecek çok bişey yoksa aslında, direkt olarak seninle ilgili bir problemden dolayı almamış değiller. evet vaktini çaldılar, duygularınla oynadılar ama sen başarılı olup o son aşamalara gelebildin diye.
yine de; için almıyorsa almıyordur, bu konularda genel olarak taviz vermeyen biriysen pişman olmazsın. ama profesyonellik iş hayatına çok şey katar, kariyer hedefin varsa bunun gibi çok şeyle karşılaşacaksın; derini kalınlaştırmış olursun.
0
yine tanıdık birini işe almak için göstermelik bir teklif ve görüşme olmasın ?
siz teklifi kabul edip yeni işe başlayacakken yine bir çakallık yapıp sizi yarı yolda bırakma ihtimalleri var mı ? (nedense aklıma ilk gelen bu oldu, eldeki bulgurdan da olmayın.)
yazdığınız gibi, iş yerindeki o tür insanlarla iletişiminiz nasıl olacak?
yazdıklarınıza göre firma ne kadar iyi olursa olsun yaptıkları hoş değil ve güven zedeleyici. kabul edecekseniz onlar size (varsa) uygulamayı planladıkları kunduzluk yollarını kapatın ve kendinizi garantiye alın. her ihtimali düşünün.
siz teklifi kabul edip yeni işe başlayacakken yine bir çakallık yapıp sizi yarı yolda bırakma ihtimalleri var mı ? (nedense aklıma ilk gelen bu oldu, eldeki bulgurdan da olmayın.)
yazdığınız gibi, iş yerindeki o tür insanlarla iletişiminiz nasıl olacak?
yazdıklarınıza göre firma ne kadar iyi olursa olsun yaptıkları hoş değil ve güven zedeleyici. kabul edecekseniz onlar size (varsa) uygulamayı planladıkları kunduzluk yollarını kapatın ve kendinizi garantiye alın. her ihtimali düşünün.
0
Is dunyasinda duygusalliga yer yok bence. Profesyonel ol ve senin icin daha iyi sartlari saglayan (maas, calisma ortami, kriyer gelecefi vb) tarafi sec
0
beni olursa kabul edersem diye rahatsız eden 2 konu var.
1) ucu ucuna gireceğim, hatta teklif aldığım o pozisyonlara alınan benden daha az kalifiye kişileri her gün görüp, o kişilerin benden daha yukarıda bir pozisyonda olduğunu bilmek.
2) yabancı dahi olsa herşeyin torpille yürüdüğü bir şirkette geleceğim nasıl olur? zamanı gelince o torpilli tipler mesaiye kalmazken ben kalacak mıyım yada zam olduğu zaman onlara daha çok zam yapılıp bana az mı yapılacak. hak ettiğim halde bana terfi vermeyip tanıdığı olan birine mi verecekler?
1) ucu ucuna gireceğim, hatta teklif aldığım o pozisyonlara alınan benden daha az kalifiye kişileri her gün görüp, o kişilerin benden daha yukarıda bir pozisyonda olduğunu bilmek.
2) yabancı dahi olsa herşeyin torpille yürüdüğü bir şirkette geleceğim nasıl olur? zamanı gelince o torpilli tipler mesaiye kalmazken ben kalacak mıyım yada zam olduğu zaman onlara daha çok zam yapılıp bana az mı yapılacak. hak ettiğim halde bana terfi vermeyip tanıdığı olan birine mi verecekler?
0
beni daha önce almamışlardı diye bir şirkete trip atmak...
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Umarım tavşan (yeni mezun) sınızdır :)
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Umarım tavşan (yeni mezun) sınızdır :)
0
ülkede bu iki seçenekteki sorunları yaşamayacağın şirket -BANA GÖRE- yok. varsa da 10-20 tanedir, seçeneklerini bu kadar dar tutup hareket alanını bundan sonra da kısıtlayacaksan tamam, haklısın derim.
0
tavsan daga kusmus dagin haberi olmamis +1.
eger cv'inde iyi bir isim olacaksa, maas artisi/pozisyonda yukselme vs. olacaksa gurur yapacak bir sey yok. is yasami bu, herkes karsisindakinden ne fayda aldigina bakar. gerekirse sirketi basamak olarak kullanirsin. daha is yasaminda nelerle karsilasacaksin...
ayrica 1- senden daha az kalifiye insanlarin senin ustunde oldugu o kadar cok durumla karsilacaksin ki, bunun olmadigi bir sirket yok. yerli de yabanci da. basina her geldiginde kusup gidemezsin. hayat adil degil. sen isini yap, kendini gelistir, kendi yolunda ilerle. sana ne milletten.
2 - her sey torpille yurumuyordur, sonucta kar amaci guden bir sirket, topril elbette vardir ama kar ettigine, ayakta kaldigina gore isi bilen adamlar da is yapiyor demektir. her sirkette sirtini birilerine dayayip garip tripler icinde olan insanlar var zaten. kendi sirketin olmadigi surece yapacak bir sey yok.
eger cv'inde iyi bir isim olacaksa, maas artisi/pozisyonda yukselme vs. olacaksa gurur yapacak bir sey yok. is yasami bu, herkes karsisindakinden ne fayda aldigina bakar. gerekirse sirketi basamak olarak kullanirsin. daha is yasaminda nelerle karsilasacaksin...
ayrica 1- senden daha az kalifiye insanlarin senin ustunde oldugu o kadar cok durumla karsilacaksin ki, bunun olmadigi bir sirket yok. yerli de yabanci da. basina her geldiginde kusup gidemezsin. hayat adil degil. sen isini yap, kendini gelistir, kendi yolunda ilerle. sana ne milletten.
2 - her sey torpille yurumuyordur, sonucta kar amaci guden bir sirket, topril elbette vardir ama kar ettigine, ayakta kaldigina gore isi bilen adamlar da is yapiyor demektir. her sirkette sirtini birilerine dayayip garip tripler icinde olan insanlar var zaten. kendi sirketin olmadigi surece yapacak bir sey yok.
0
İş dünyasında networking diye bir şey var. Bazen beceri değil de network çok daha prim yapar. Türkiye'de malesef torpil diyoruz buna ve sadece TRde değil yurtdışında da gayet yaygın bir durum, inanın. Anlamadığım nokta benden daha az kalifiye olanlar benden üst konumda buna nasıl dayanacağım tavrı, bizi yöneten kişiler en basitinden bir çok anlamda eğitim olarak bir çoğumuzdan yetersiz, nasıl dayanıyorsunuz? Ya da patronlar bazi işletmelerde tamamen eğitimsiz ama almış başını gitmiş, bunu ne yapacaksınız?
Yanlış anlamayın ama profesyonellikten çok uzak bir bakış açısı bu. Sonuçta o şirketin inisiyatifidir kimi alıp almayacağı. Şirketlerin başvuranlar içinden en becerikliyi almak gibi bir zorunluluğa olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendisine en çok yarayacak elemanı almayı ister ve bu da bazen beceriksiz birisini işe al ama onun bağlantılarını kullan şeklinde ilerler. Gayet normal. Şirket kar amacı ile kurulmuş bir yapı, asla bile bile zarara neden olacak bir yolu seçmez. O kişileri işe almayı uygun görmüş. NOKTA
Hesap sorma gibi bir tavır içinde olmazsınız umarım.
Benim görüşüm bu şekilde.
Yanlış anlamayın ama profesyonellikten çok uzak bir bakış açısı bu. Sonuçta o şirketin inisiyatifidir kimi alıp almayacağı. Şirketlerin başvuranlar içinden en becerikliyi almak gibi bir zorunluluğa olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendisine en çok yarayacak elemanı almayı ister ve bu da bazen beceriksiz birisini işe al ama onun bağlantılarını kullan şeklinde ilerler. Gayet normal. Şirket kar amacı ile kurulmuş bir yapı, asla bile bile zarara neden olacak bir yolu seçmez. O kişileri işe almayı uygun görmüş. NOKTA
Hesap sorma gibi bir tavır içinde olmazsınız umarım.
Benim görüşüm bu şekilde.
0
@otonomo, yeni mezun sayılırım. ama burada olay tavşan-dağ değil. burada yapılan şey saygısızlık. eğer işe uygun olmadığımı bilseydim ve reddedilseydim yada benden daha iyi birilerini aldıklarını görseydim sorun etmezdim. ama burada işe alınmayacağım halde görüşmeye çağrıldım, süreç olumlu, teklif yapılacak denmesine rağmen aranmadım. eğer ben onların süreç olumlusunu kabul etseydim şu an çalıştığım yeri reddedecektim. bir sürü firmayla görüştüm ama böylesini bir tek burayla yaşadım.
@bruce, bunları yaşayacağım bir sürü şirket var. ama içerideki çoğu insanın torpille girdiği şirket sayısı azdır diye düşünüyorum.
@bruce, bunları yaşayacağım bir sürü şirket var. ama içerideki çoğu insanın torpille girdiği şirket sayısı azdır diye düşünüyorum.
0
@nickfury, buradaki durum networking değil ama bildiğiniz torpil. yeni mezun seviyesinde bir iş için o alanda staj yapmış, işi bilen, gerekli bilgisayar programlarını kullanabilen biri yerine direktörün, managerın tanıdığını, akrabasını almak.
tabi ki de ileride benden daha az kalifiye insanlar karşıma çıkabilir. ama durum burada bana teklif verilen bir pozisyonun daha sonra birinin o alandan bile mezun olmamış yeğenine verilmesi.
tabi ki de ileride benden daha az kalifiye insanlar karşıma çıkabilir. ama durum burada bana teklif verilen bir pozisyonun daha sonra birinin o alandan bile mezun olmamış yeğenine verilmesi.
0
tamam işte, şirket neden o kişiyi işe alıyor. O kişi aracılığıyla bağlarını kuvvetlendirecek. belki elinden kaçıracağı hatırı sayılır bir müşterisini memnun edecek. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe durumu en basite indirgersek. Çok idealist yaklaşıyorsunuz bence olaya ve dediğim gibi şirketin kalifiye elemanı seçmek gibi bir zorunluluğu da yok. istediğini , kendisine kazanç getireceğini düşündüğü kişiyi alır. Bu, alanının en uzman kişisi olabildiği gibi, vasıfsız ama uzun vadede daha fazla kolaylık sağlayacak biri de olabilir.
Yeğen işe alınmış. Profesyonel bir yaklaşım mı? değil elbette ama şirket adamın. daha ötesi yok. Kusura bakmayın adam o kadar yatırım yaptıktan sonra istediği kişiyi istediği konuma alır, istediğini de almaz. Beceriksiz kişiyi işe alırsa da bunun ceremesini kendisi çeker, bu konuda da bir şey deme lüksünüz malesef yok. Kamu kuruluşu olsa hadi bir nebze anlarım, liyakat önemli ama şirketler için nasıl kalifiye olanı almazlar ya tavrı gerçekçilikten çok uzak geliyor bana. iş hayatında bu şekilde ilerlerseniz çok sorun yaşayabilirsiniz diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve başarılarla dolu huzurlu bir kariyeriniz olur.
Yeğen işe alınmış. Profesyonel bir yaklaşım mı? değil elbette ama şirket adamın. daha ötesi yok. Kusura bakmayın adam o kadar yatırım yaptıktan sonra istediği kişiyi istediği konuma alır, istediğini de almaz. Beceriksiz kişiyi işe alırsa da bunun ceremesini kendisi çeker, bu konuda da bir şey deme lüksünüz malesef yok. Kamu kuruluşu olsa hadi bir nebze anlarım, liyakat önemli ama şirketler için nasıl kalifiye olanı almazlar ya tavrı gerçekçilikten çok uzak geliyor bana. iş hayatında bu şekilde ilerlerseniz çok sorun yaşayabilirsiniz diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve başarılarla dolu huzurlu bir kariyeriniz olur.
0
Bence kabul etme. Çalışma huzuru denen bir şey var. Daha işe alımda bu kadar tırı vırı yapan bir şirket işe başladığında önüne bir sürü saçmalık koyar. Şu anki koşulların çok kötü değilse böyle devam et. Nasıl olsa şimdiki işinden yıl olarak çalışma tecrübesi kazanıyorsun. Tekrar çağırırlarsa daha çok tecrübeyle gidersin. Zaman lehine işliyor.
0
bu 'ise almayacaklari halde gorusmeye cagirma' olayini, bakin turkiye'de degil, butun dunyada en cok yapan kurulus : birlesmis milletler dir. yani birlesmis milletlerde acilan pozisyonlarin buyuk bir bolumune kimin girecegi bellidir ancak proseduru tamamlamak icin sizi cagirirlar, gorusurler vs.
yani bu olan bir sey. elbette kabul etmek zorunda degilsiniz. sadece dunyada tek yapan bu sirket degil, ya da sadece turkiye'de yapilmiyor. diger gidisinizde zaten, tam siz girecekmissiniz ama torpilli biri gelmis anladigim kadariyla.
ayrica torpil ile network'u karistirmamak lazim. networku gelistirmek onemli. bence, buraya girseniz de girmeseniz de, duygularinizi bir kenara birakip isinize devam etmek sizin icin onemli bir asama olmali. bunu yapmayi ogrenmelisiniz. simdiden bu insanlarla calisamam vs. diyorsunuz. ben genel mudurle genel mudur yardimcisinin birbirine bardak canak firlattigi, camlarin kirildigi 'kurumsal' sirketler gordum. insanlar gelip devam ettiler calismaya. olur boyle seyler.
yani bu olan bir sey. elbette kabul etmek zorunda degilsiniz. sadece dunyada tek yapan bu sirket degil, ya da sadece turkiye'de yapilmiyor. diger gidisinizde zaten, tam siz girecekmissiniz ama torpilli biri gelmis anladigim kadariyla.
ayrica torpil ile network'u karistirmamak lazim. networku gelistirmek onemli. bence, buraya girseniz de girmeseniz de, duygularinizi bir kenara birakip isinize devam etmek sizin icin onemli bir asama olmali. bunu yapmayi ogrenmelisiniz. simdiden bu insanlarla calisamam vs. diyorsunuz. ben genel mudurle genel mudur yardimcisinin birbirine bardak canak firlattigi, camlarin kirildigi 'kurumsal' sirketler gordum. insanlar gelip devam ettiler calismaya. olur boyle seyler.
0
@nickfury, yapılacak iş müşteri ilişkisi, bağ kuvvetlendirme gerektiren bir iş değil. arka fondan istatistiksel tekniklerin uygulanacağı, analiz yapılacak bir iş. teknik bir iş ve bu alanda bilgi sahibi, vasıflı birine ihtiyaçları var. benim sektörde iki firmada uzun süreli staj tecrübem, istenen bilgisayar programları, o alanla ilgili yazdığım tezim ve kazandığım yarışma var. benim yerime alınan kişiler ne bu alanda okumuşlar, ne tecrübe sahibiler ne de bilgisayar programlarını biliyorlar. ilk pozisyona uygun olmama rağmen sadece amerikadaki ofise neden beni ve benim gibi o iş için uygun olan insanları almadıklarıni açıklamak için bunu yapıyorlar. son pozisyonda ise teklif verip daha sonra direktörün yeğenini alıyorlar. üstelik ben bunları kendim uydurmuyorum. bizzat client managerlar bana kendileri söylediler.
reddedildiğim bir sürü şirket oldu. bazılarında benim de torpilim vardı ama o işe uygun olmadığım için alınmadım. benim yerime o alanda master yada staj yapmış insanları tercih ettiler. bazen over-qualifiedsın deyip reddettiler. ben bunları sorun yapmıyorum.
ben reddedildiğim her şirkete de küsmüş değilim. sadece bir şirket beni işe almayacağını bile bile 3 farklı pozisyon için görüşmeye çağırdı. ve şu an da bu şirket beni başvurduğum pozisyonların çok altına bir yer için çağırıyor.
şu an çalıştığım yer de kötü değil. türk şirketi ama alanının en büyüğü. bir yıl sonra işi öğrenip yabancı ve iyi firmalarda geçebilirim zaten.
reddedildiğim bir sürü şirket oldu. bazılarında benim de torpilim vardı ama o işe uygun olmadığım için alınmadım. benim yerime o alanda master yada staj yapmış insanları tercih ettiler. bazen over-qualifiedsın deyip reddettiler. ben bunları sorun yapmıyorum.
ben reddedildiğim her şirkete de küsmüş değilim. sadece bir şirket beni işe almayacağını bile bile 3 farklı pozisyon için görüşmeye çağırdı. ve şu an da bu şirket beni başvurduğum pozisyonların çok altına bir yer için çağırıyor.
şu an çalıştığım yer de kötü değil. türk şirketi ama alanının en büyüğü. bir yıl sonra işi öğrenip yabancı ve iyi firmalarda geçebilirim zaten.
0
Naçizane görüşüm : Şirkete karşı hala sinirlisiniz. Bu duygularla mevcut ve memnun olduğunuz işinizden ayrılıp yoğun duygu değişikliğine neden olacak bir değişikliğe girmeniz pek mantıklı görünmüyor. Kararınız ne olursa olsun mutlu ve huzurlu olun. Ötesi yalan.
0
kabul edin. saygısızlık, yüz üstü bırakma, yalan söyleme vs gibi şeylerle değerlendirmeyin. bunlarla itham ettiğiniz şey bir şirket. şirketlerin duyguları da yoktur. bu karar aşamasında sizin de olmasın. şirket düşünüp biz bu kadını/adamı almayalım da sinir olsun demez. çıkarları doğrultusunda davranır. o anki çıkarları buna yönelik imiş. şimdi teklif geldiyse şartları değerlendirin, vereceği fırsatları ölçüp tartın. sizi ileriye taşıyacaksa da kabul edin. ama önce bu duygularınızı bir kenara bırakın.
0
Suanki sirketteki keyfiniz nasil? Belki kapiyi acik birakirsiniz, burada hedeflerim var, iletisim halinde olalim daha yuksek bir pozisyon icin yine goruselim diyebilirsiniz? Yarin evet ya da hayir demek zorunda degilsiniz. Cunku artik sizin bir isiniz var. Hayir demeden de gorusebilirsiniz ve yine kapiyi acik birakabilirsiniz. Karsinizdaki 9 kere bunu yapmis size. Siz de onlara yapin.
0
ya normalde gurur yapma diyecektim ama senin önceki duyurularını hatırladım bu şirkete fazlaca takıksın, bence gitme. bana iş teklif edildi bu kez de ben kabul etmedim dersin ilerde:) şaka bir yana gerçekten gitme,3 kez reddetme ne yahu, hem de baya oldu falan demişlerdi, dışardan iyi gibi görünüyor ama yönetim falan sıkıntı belli ki. şimdiki yer ile de şikayetin varsa başka yerlere bakarsın.
0
@ykyt, şu an ki işimden memnunum. belki yerli bir firma, maaşım da çok yüksek değil ama bir sürü şey öğreniyorum. bir sürü departmanla birlikte çalışıyorum, sektörü tanıyorum, farklı analizler yapıyorum ve bilgisayar programları kullanıyorum. müdürlerim, direktörlerim ve çalışma arkadaşlarımdan memnunum.
isim olarak iyi değil, cv'de diğer firma gibi güzel durmuyor, master için şansımı arttırmayacak ama dedğim gibi piyasayı, sektörü öğreniyorum.
isim olarak iyi değil, cv'de diğer firma gibi güzel durmuyor, master için şansımı arttırmayacak ama dedğim gibi piyasayı, sektörü öğreniyorum.
0
@nickfury+1
profesyonel davranmıyorsunuz. objektif değilsiniz.
şirketin açtığı pozisyonlarda en uygun aday olarak kendinizi görüyorsunuz. ama torpille de olsa alınan adayın ı ise sizden daha az uygun olduğuna nasıl emin olabiliyorsunuz?
"ben kullanilan programi biliyordum" bu bir avantaj olabilir ama şart değil. pek cok firma elemanını kendi eğitme sürecini ve masrafını göze alıyor. yani o kişi de ise başladıktan sonra o programı öğrenebilir.
şimdi mobilden yazamayacağım uzunlukta çeşitli sebepten (aslinda pek cogunu yukarida diger arkadaslar guzelce aciklamis) bakış açınızı sığ, benmerkezci ve profesyonellikten uzak buldum.
bence gitmeyin. o sirketteki her adım size azap olacak...simdiki yerinizde daha huzurlu ve mutlu olursunuz.
profesyonel davranmıyorsunuz. objektif değilsiniz.
şirketin açtığı pozisyonlarda en uygun aday olarak kendinizi görüyorsunuz. ama torpille de olsa alınan adayın ı ise sizden daha az uygun olduğuna nasıl emin olabiliyorsunuz?
"ben kullanilan programi biliyordum" bu bir avantaj olabilir ama şart değil. pek cok firma elemanını kendi eğitme sürecini ve masrafını göze alıyor. yani o kişi de ise başladıktan sonra o programı öğrenebilir.
şimdi mobilden yazamayacağım uzunlukta çeşitli sebepten (aslinda pek cogunu yukarida diger arkadaslar guzelce aciklamis) bakış açınızı sığ, benmerkezci ve profesyonellikten uzak buldum.
bence gitmeyin. o sirketteki her adım size azap olacak...simdiki yerinizde daha huzurlu ve mutlu olursunuz.
0
teklifi kabul edersen sen de işe birinin vasıtasıyla alınmış olmuyor musun peki?
0
bence bu duygular altındayken kabul etmemen daha hayırlı. orada mutsuz olacağın çok açık.
0
Duygusalligi bir kenara birak. Adi ustunde profesyonel hayat bu. Imkanlari daha iyiyse gec. Daha iyi bir is bulunca da orayi birakirsin. Para/emek ticareti sonucta bu. Her seye torpil gozuyle bakma. Is dunyasinda gavurlarin networking dedigi olay her seydir. Tabi ki tanidigi bildigi referansli adami alir herkes. Simdi de o kisi sensin.
0
master için iş tecrübesi cvde ne kadar önemli olur çok emin değilim ama diğer faktörler için hala gidilebilir. maaş, eve yakınlık direkt yaşam kalitesini artıracak şeyler.
bunun yanında işe başladıktan sonra geçmişteki 9 görüşmeyi unutup öne bakmalı, daha iyi fırsatlar hala gözetilmeli, daha iyi fırsat bulunduğu anda arkaya bakmadan kaçılmalı.
"ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum" demek kimseye faydalı olmaz. ik'nın "evet arkadaşlar işe alım prosedürümüz çok kötü, şapkayı öne alıp düşünme vakti geldi" demeyeceği açık. gülüp geçerler bence. bu yüzden iş hayatındaki profesyonel bakış açısını koruyup fırsatı kaçırmamak gerek. kafa karıştıracak bir şey yok, iş hayatı bu.
bunun yanında işe başladıktan sonra geçmişteki 9 görüşmeyi unutup öne bakmalı, daha iyi fırsatlar hala gözetilmeli, daha iyi fırsat bulunduğu anda arkaya bakmadan kaçılmalı.
"ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum" demek kimseye faydalı olmaz. ik'nın "evet arkadaşlar işe alım prosedürümüz çok kötü, şapkayı öne alıp düşünme vakti geldi" demeyeceği açık. gülüp geçerler bence. bu yüzden iş hayatındaki profesyonel bakış açısını koruyup fırsatı kaçırmamak gerek. kafa karıştıracak bir şey yok, iş hayatı bu.
0
herkese yaptıkları yorumlar için teşekkürler, bugün 'profesyonelce' davranıp görüşmeye gittim ve tekliflerini reddettim ama ilerisi için kapıyı açık bıraktım. iki sebebi vardı. birincisi bana ilk teklif ettikleri ama daha sonra aramadıkları pozisyondan çok daha düşüktü. şu an ben onların direk client managerları ile muhattap olurken o pozisyonda onunda altının altı şeklindeydim. şu an çalıştığım yerde 2 yıl devam etsem onların firmada 4 yılda gelebileceğimden daha iyi bir pozisyona gelebiliyorum.
ikinci olarak görüşme sırasında ukalaca bir tavır sergilediler. benim bu 3 pozisyona 9 kere görüşmeye gitme meselem haziran-temmuz aylarında olmuştu ve ben onların sadece ilk açtıkları pozisyon için başvurmuştum. gerisi için beni onlar çağırmışlardı. mülakat boyunca görüşmeye gittiğim, teklif aldığım ve şu an çalıştığım pozisyonun çok daha altı bir pozisyonu sanki bana iyilik yapar gibi veriyorlarmış gibi konuştular. bende onlara kibarca şuan ki pozisyonumun her ne kadar yerli bir firma olsa da bana sektörü tanımama ve kendimi geliştirmeme daha yardımcı bir pozisyon olduğunu söyleyip umarım ileride x, y, z gibi bana önerdiklerinden daha yukarıda bir pozisyon için sizinle çalışırım dedim.
şu an nedense inanılmaz mutlu ve huzurluyum. duygularıma kapılıp reddedersem çok pişman olurum diyordum ama çok daha iyi bir seçim yaparak bu konuyuda kapattım. herkese teşekkürler
ikinci olarak görüşme sırasında ukalaca bir tavır sergilediler. benim bu 3 pozisyona 9 kere görüşmeye gitme meselem haziran-temmuz aylarında olmuştu ve ben onların sadece ilk açtıkları pozisyon için başvurmuştum. gerisi için beni onlar çağırmışlardı. mülakat boyunca görüşmeye gittiğim, teklif aldığım ve şu an çalıştığım pozisyonun çok daha altı bir pozisyonu sanki bana iyilik yapar gibi veriyorlarmış gibi konuştular. bende onlara kibarca şuan ki pozisyonumun her ne kadar yerli bir firma olsa da bana sektörü tanımama ve kendimi geliştirmeme daha yardımcı bir pozisyon olduğunu söyleyip umarım ileride x, y, z gibi bana önerdiklerinden daha yukarıda bir pozisyon için sizinle çalışırım dedim.
şu an nedense inanılmaz mutlu ve huzurluyum. duygularıma kapılıp reddedersem çok pişman olurum diyordum ama çok daha iyi bir seçim yaparak bu konuyuda kapattım. herkese teşekkürler
0
manuel mandalina
özel hastanede küpelere kadar çıkarttırıyorlar; devlette bişey olmaz, kalsın dediler. devlette çok yoğun, neredeyse ikişer ikişer alıyorlar insanları, acele etmek için önlemleri savsaklıyor olabilirler mi, ne diyorsunuz?
özel hastanede küpelere kadar çıkarttırıyorlar; devlette bişey olmaz, kalsın dediler. devlette çok yoğun, neredeyse ikişer ikişer alıyorlar insanları, acele etmek için önlemleri savsaklıyor olabilirler mi, ne diyorsunuz?
0
Röntgende sadece çekilecek yerdeyse görüntüyü bozar, başka sıkıntı olmaz. Ama mr'da ciddi sıkıntı yaratır. İkisi farklı.
0
Röntgende çekilecek bölgede metal olmaması yeterli me da altınsa kalabilir değilse çıkarılır magnet çeker makıneye yapışır yoksa hasta. Mr cok güçlü bir magnettir
0
Bacak için küpe çıkarmaya gerek yok ama çıkarmaya gerek yok diye yazmaz. Özel hastane kitabi olsun diye çıkarttırmıştır.
Yalnız mr bayağı bayağı çekiyor. Küpeyi, kopçayı değil ama biraz büyük metalleri.
Yalnız mr bayağı bayağı çekiyor. Küpeyi, kopçayı değil ama biraz büyük metalleri.
0
manuel mandalina
cnbc-e zamanı izliyordum ben bunu. seneler sonra yeni bi sezon yapmışlar, az sayıda fakat süre olarak uzun bölümler içeren. ortamlarda beğenilmemiş, izleyen varsa önerir mi, vakit kaybı mı?
cnbc-e zamanı izliyordum ben bunu. seneler sonra yeni bi sezon yapmışlar, az sayıda fakat süre olarak uzun bölümler içeren. ortamlarda beğenilmemiş, izleyen varsa önerir mi, vakit kaybı mı?
0
spoiler olmaz umarım ama ilk seriyi iyi biliyorsanız, 5. sezondan itibaren Rory'de bir gıcıklaşma başlamıştı hal, tavır, ahlaki değerler vs açısından. O özelliği tam gaz devam ediyor.
Bazı karakterlerin on yıl sonrasını gördüğünüzde hayal kırıklığı oluyor, bazıları ise karakterlerini çok iyi oturtmuşlar, Paris mesela.
Olaylar biraz dandik.
Özetle, izleyince bir coşku seli olmuyor, izlemeyince de pek bir şey kaybedilmiyor.
Bazı karakterlerin on yıl sonrasını gördüğünüzde hayal kırıklığı oluyor, bazıları ise karakterlerini çok iyi oturtmuşlar, Paris mesela.
Olaylar biraz dandik.
Özetle, izleyince bir coşku seli olmuyor, izlemeyince de pek bir şey kaybedilmiyor.
0
maria puder
Otobüstesiniz diyelim,bir sonraki durakta inceksiniz.Kaldırıma sıfır yanaşıyor otobüs ve indiğinizde son hızla gelen motor size çarpıyor kaldırımda. Motor kaldırımda gidiyor yani. Başka yer yokmuş gibi. Haftaiçi bu tarz bi olay gerçekleşti İstanbulda ,motorcu freni kökledi, yaralıda pek bir şey yokt
Otobüstesiniz diyelim,bir sonraki durakta inceksiniz.Kaldırıma sıfır yanaşıyor otobüs ve indiğinizde son hızla gelen motor size çarpıyor kaldırımda. Motor kaldırımda gidiyor yani. Başka yer yokmuş gibi. Haftaiçi bu tarz bi olay gerçekleşti İstanbulda ,motorcu freni kökledi, yaralıda pek bir şey yoktu bu yüzden. Ama tabi yaralı çok sinirliydi. Kaldırımda bile inilse sağa sola bakmak mı lazım otobüsten inerken? Motorcu yüzde yüz suçlu değil mi? Valla bu olay gerçekten pisi pisine yaşadığımızı gösterdi bu şehirde,iyice soğudum her şeyden.
0
Orospu çocuğu motorcu.
Benzerini kamyonetle yaşıyodum. Duran otobüsün sağından dalıp kaldırıma park etti. İnip bir iki adım atmış olsam çarpacak bana orospu evladı. Döl israfı amına koduğumun evlatları ya. Bak nasıl ağzımı bozduruyolar.
Benzerini kamyonetle yaşıyodum. Duran otobüsün sağından dalıp kaldırıma park etti. İnip bir iki adım atmış olsam çarpacak bana orospu evladı. Döl israfı amına koduğumun evlatları ya. Bak nasıl ağzımı bozduruyolar.
0
Çok fazla panikledi motorcu.Olan oldu, orda baya üstüne geldiler, yaralı daha ağır olsa döverlerdi baya.
0
istanbul'da yaya olmak mı daha zor sürücü olmak mı bilmiyorum.
Kaldırımda yürürken , kaldırıma park etmeye çalışan adamın, önünden çekileyim diye bana korna çalmasına?!, yine kaldırımda yürürken motorla yanımdan vızır vızır geçilmesine, otobüsten inerken o 20 cm aradan geçmeye çalışan motorlara dikkat etmeye,yeşil yansa bile karşıdan karşıya geçerken tüm araçların durmasını beklemeye alıştım.
o motorcunun ağzını burnunu kırınca da adam dövdü oluyorsun.
Kaldırımda yürürken , kaldırıma park etmeye çalışan adamın, önünden çekileyim diye bana korna çalmasına?!, yine kaldırımda yürürken motorla yanımdan vızır vızır geçilmesine, otobüsten inerken o 20 cm aradan geçmeye çalışan motorlara dikkat etmeye,yeşil yansa bile karşıdan karşıya geçerken tüm araçların durmasını beklemeye alıştım.
o motorcunun ağzını burnunu kırınca da adam dövdü oluyorsun.
0
motorcu kaldırımda sürüyorsa yüzdeyüz suçlu, evet. fakat otobüsten inen suçsuz diye kurşun geçirmez olmuyor maalesef. ben tek yön yolda karşıya geçerken ters istikametten araç gelip gelmediğine de bakıyorum, çünkü ters yön neredeyse kimsenin sallamadığı bir yasak; bazı motorcuların kaldırımdan gitmesi gibi. yaya bile olsak trafiğin aktif bi parçasıyız, dolayısıyla şehrin kaos ortamında haklı ama ölü olmamak için sürekli kıçımızı kollamamız gerekiyor.
belki duymamışsındır, bi örnek vereyim. birkaç yıl önce btaş'ta bir kız otobüsten iniyor, yolun kenarında da yola sıfır bir ağaç vardır, onunla otobüsün kıçının arasından geçmeye çalışırken otobüsün yola katılma manevrası sırasında kıçını ağaca vermesi ile kızın kafası araya sıkışıp kopuyor. burada arkaya bakmayan şöför kadar, olasılığı hesaplamayan kız da suçlu ne yazık ki. totalde ise kız feci biçimde öldüğüyle kaldı. bazen kafa dalgın olunca kaptırıp gidiyoruz ama gözümüzü dört açmakta fayda var.
belki duymamışsındır, bi örnek vereyim. birkaç yıl önce btaş'ta bir kız otobüsten iniyor, yolun kenarında da yola sıfır bir ağaç vardır, onunla otobüsün kıçının arasından geçmeye çalışırken otobüsün yola katılma manevrası sırasında kıçını ağaca vermesi ile kızın kafası araya sıkışıp kopuyor. burada arkaya bakmayan şöför kadar, olasılığı hesaplamayan kız da suçlu ne yazık ki. totalde ise kız feci biçimde öldüğüyle kaldı. bazen kafa dalgın olunca kaptırıp gidiyoruz ama gözümüzü dört açmakta fayda var.
0
@gio, araba sürücülerinin hataları yüzünden her gün onlarca insan ölüyor (ki biri şu anda sözlüğün bir numaralı gündemi), hatta arabaların olur olmaz sıkıştırması yüzünden her gün kaç tane motorcu ölüyor, değişen bişey var mı? ülkenin en tanınan, en eğitimli motorcularından biri daha iki ay önce boğaz köprüsünde yola -tabiri caizse- vahşi hayvan misali atlayan bir yaya yüzünden öldü. bu ülkede trafikte orman kanunları geçerli olmaya devam ettiği müddetçe herkes kafasına göre takılıyor işte ve ölümler malesef bunu değiştirmiyor, değiştirmeyecek. dolayısıyla ne dilediğine dikkat etmekte fayda var.
0
@ manuel mandalinanın dediği konu, -haklı ama ölü olmak-.
Aynı şekilde, özellikle istanbul'da motor kullanıcısıysanız yaya olarak gezerken daha da dikkat ediyorsunuz. "acaba bu aradan bir mal motoruyla dalar mı, kesin tersten birisi gelir beni ezer şimdi" diye paranoyak gibi kafamı döndere döndere yürüyorum.
Motorcu tabi ki de hatalı olan ama ben yayayken bile sağımda solumda yürüyen bir çok yayayı, aman abi dikkat diyerek motor çarpmasından kurtardığım oldu. Malesef etrafı kontrol etmeden yürümek bizim ülkemizde bir lüks, kaldırımda bile...
Aynı şekilde, özellikle istanbul'da motor kullanıcısıysanız yaya olarak gezerken daha da dikkat ediyorsunuz. "acaba bu aradan bir mal motoruyla dalar mı, kesin tersten birisi gelir beni ezer şimdi" diye paranoyak gibi kafamı döndere döndere yürüyorum.
Motorcu tabi ki de hatalı olan ama ben yayayken bile sağımda solumda yürüyen bir çok yayayı, aman abi dikkat diyerek motor çarpmasından kurtardığım oldu. Malesef etrafı kontrol etmeden yürümek bizim ülkemizde bir lüks, kaldırımda bile...
0
xu
enpara banka kartımla 2 kez psn plus üyeliği satın dün gece iptal edebilir miyim?
enpara banka kartımla 2 kez psn plus üyeliği satın dün gece iptal edebilir miyim?
0
Mükerrer işlemleri genelde iptal ediyorlar. Arayıp sor, halletmeleri gerek.
0
mslny
Sizi en dağıtan film hangisiydi? sayko aşk da olabilir, sadece dram da. Avrupa, Asya, kuzey yapımı hiç farketmez, yeter ki klişeden ölmesin. İzlemediğim çıkacak mı merak ediyorum.
Sizi en dağıtan film hangisiydi? sayko aşk da olabilir, sadece dram da. Avrupa, Asya, kuzey yapımı hiç farketmez, yeter ki klişeden ölmesin. İzlemediğim çıkacak mı merak ediyorum.
0
Benim için eternal sunshine of the spotless mind.
Tamam belki ciğer sökmez ama izlediğim dönem yaşadığım durumlardan ötürü benimkini fazlasıyla sökmüştü.
Tamam belki ciğer sökmez ama izlediğim dönem yaşadığım durumlardan ötürü benimkini fazlasıyla sökmüştü.
0
klişe değil -checked
sayko -checked (kimine göre)
dram -checked
avrupa -checked
izlemediğiniz -checked (muhtemelen)
Love -Gaspar Noe
sayko -checked (kimine göre)
dram -checked
avrupa -checked
izlemediğiniz -checked (muhtemelen)
Love -Gaspar Noe
0
somewhere in time ve when harry met sally iyi filmler
about time, notebook, a walk to remember, never let me go bunları da beğeniyorum.
izlememiş olabilirsiniz the lovers of the arctic circle var.
about time, notebook, a walk to remember, never let me go bunları da beğeniyorum.
izlememiş olabilirsiniz the lovers of the arctic circle var.
0
The Ring of the Nibelungs. Şimdi bazılarınız ne alaka diyecek (belki dandik film diyenler de olabilir, tabii bilen varsa) çünkü konu sadece o değil belki ama ben beğenmiştim. Spoiler olmasın ama bayağı üzücüydü.
Aklıma bir tek bu geldi. Ama muhtemelen bunu izlememişsinizdir.
Aklıma bir tek bu geldi. Ama muhtemelen bunu izlememişsinizdir.
0
Yav eleman ciğer söken demiş, nerde şen şakrak film varsa sıralamışsınız.
Bi tane daha geldi aklıma: what dreams may come
Bi tane daha geldi aklıma: what dreams may come
0
Kısa zamanda izlicem. Yazılanlar arasında izlemediklerim;
Love
The vow
One Fine Day
Ruby Spark
İmmortal beloved
Somewhere in time
the lovers of the arctic circle
The Ring of the Nibelungs
what dreams may come
Love
The vow
One Fine Day
Ruby Spark
İmmortal beloved
Somewhere in time
the lovers of the arctic circle
The Ring of the Nibelungs
what dreams may come
0
gijilti
Demirin cürufu oluyor mesela. Ve buna "demir boku" da deniyor.Nişadır için Osmanlıca bir eserde "nişadır tersi" şeklinde bir ifadeye rastladım. Doğru okuduğuma yüzde yüz emin değilim. Harfler el yazısı. "Ters"in de hayvan pisliği anlamı var. Acaba burada "nişadır tersi" ile nişadırın cürufu kast edi
Demirin cürufu oluyor mesela. Ve buna "demir boku" da deniyor.
Nişadır için Osmanlıca bir eserde "nişadır tersi" şeklinde bir ifadeye rastladım. Doğru okuduğuma yüzde yüz emin değilim. Harfler el yazısı.
"Ters"in de hayvan pisliği anlamı var. Acaba burada "nişadır tersi" ile nişadırın cürufu kast ediliyor olabilir mi?
Metinde "ukkâb(nişadır tersi)" şeklinde ukkâb'ın açıklaması olarak geçiyor.
Nişadır için Osmanlıca bir eserde "nişadır tersi" şeklinde bir ifadeye rastladım. Doğru okuduğuma yüzde yüz emin değilim. Harfler el yazısı.
"Ters"in de hayvan pisliği anlamı var. Acaba burada "nişadır tersi" ile nişadırın cürufu kast ediliyor olabilir mi?
Metinde "ukkâb(nişadır tersi)" şeklinde ukkâb'ın açıklaması olarak geçiyor.
0
manuel mandalina
2 bölüm izledim, pek sarmadı. Karakterleri tanıtmak için yaptıkları girizgah falan çok amatör geldi bana. Sözlükte yere göğe sığdıramamışlar halbuki. Devam etmeye değer mi dersiniz?
2 bölüm izledim, pek sarmadı. Karakterleri tanıtmak için yaptıkları girizgah falan çok amatör geldi bana. Sözlükte yere göğe sığdıramamışlar halbuki. Devam etmeye değer mi dersiniz?
0
Karakterlere alışmanız için birkaç bölüm daha sabretmeniz gerek. Ben de birkaç kez başlayıp yarıda bırakmıştım, alışınca düzeldi. Bir de her şey her zaman izlenmiyor, belki bugünkü havanıza hitap etmiyordur. Araya başka dizi-filmler koyup zaman sonra tekrar denemenizi tavsiye ederim.
0
3. bölümü izledim şimdi, iyi gidiyor gibi, devam edicem sanırım. Kriminal kısmı sarıyor da, gönül ilişkileri yanı zayıf kalmış gibi. Bakalım bakalım.
0
İlk 3-4 bölüm sıkıcı gelebilir sonra açılıyor ama final bölümleri özellikle mükemmel oluyor (bence). Hala arada 3.sezon finalini açar izlerim.
0
dersleri hep 2 olan cocuk
bir arkadaşım kitapsec.com gibi allahın belası bir siteden kitap siparişi vermek gibi bir hataya düştü. kendisi 280 lira gibi bir tutar ile sipariş verdi, verdiği siparişler ilgili tarihte kargoya verilir gibi bir ibareye rağmen gelmedi. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüştü ve siparişin kargoda
bir arkadaşım kitapsec.com gibi allahın belası bir siteden kitap siparişi vermek gibi bir hataya düştü. kendisi 280 lira gibi bir tutar ile sipariş verdi, verdiği siparişler ilgili tarihte kargoya verilir gibi bir ibareye rağmen gelmedi. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüştü ve siparişin kargoda kaybolduğu ve kendisi için yeni sipariş oluşturacaklarını söyledi. yeni sipariş ise 240 lira gibi bir tutarı karşılıyor. yeni verilen sipariş arkadaşımın eline geçti ve 240 liralık fatura kesildi kendisine. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüşüp aradaki farkın kendisine iade edilmesini istedi ve bu firma hem kargo gönderimi hem de iade ücretler konusunda çok eli ağır bir firma. aradan birkaç gün geçtikten sonra ilk sipariş verdiği 280 liralık ürün de meğer kargoda kaybolmamış ve o da pat diye arkadaşıma geldi. normalde telefonlara cevap vermeyen bu firma üstüste birkaç defa arkadaşımı arayıp sonradan gelen ürünün kendilerine geri gönderilmesini istedi. arkadaşım ise benim önceki 40 liralık ücretimi iade ettiğiniz zaman size kitapları geri gönderirim artık size güvenmiyorum diyor. müşteri hizmetleri ise yasal işlem başlatılacağını söylüyor. bu durumda yasal işlem başlatmakta haklılar mı? sonuçta arkadaşım ürünü zorla almadı ve firma tarafından kargoda kaybolduğu söylenen ve iptal edilen sipariş eline gelmiş. Ayrıca şart koşuyorlar kendisine. Kitapları göndermediğiniz takdirde ücret iadesi yapmayız diye.
bu arada son gelen ürünün irsaliyeli faturası da kendisinde mevcut ve ilk siparişe göre yine eksik gönderilmişti.
dipnot: ilk sipariş firma tarafından iptal edildiği söylenmiş ve yine firma tarafından ikinci sipariş oluşturulmuştur. siparişi iptal eden veya yeni sipariş talebinde bulunan arkadaşım değil.
bu arada 40 50 lira önemli bir tutar değil ancak facebook twitter ekşisözlük şikayetvar.com gibi sitelerde insanların yazdıklarını mağduriyetlerini kendisini mağdur etmeye devam edecekler diye düşünüyoruz.
bu arada son gelen ürünün irsaliyeli faturası da kendisinde mevcut ve ilk siparişe göre yine eksik gönderilmişti.
dipnot: ilk sipariş firma tarafından iptal edildiği söylenmiş ve yine firma tarafından ikinci sipariş oluşturulmuştur. siparişi iptal eden veya yeni sipariş talebinde bulunan arkadaşım değil.
bu arada 40 50 lira önemli bir tutar değil ancak facebook twitter ekşisözlük şikayetvar.com gibi sitelerde insanların yazdıklarını mağduriyetlerini kendisini mağdur etmeye devam edecekler diye düşünüyoruz.
0
Vermesin bence hep söğüşlenen vatandaş mı olacak
Benimde başıma iki defa böyle bişey geldi ama farkına varmadılar sattım yedim ikinci gelenleri
Benimde başıma iki defa böyle bişey geldi ama farkına varmadılar sattım yedim ikinci gelenleri
0
yahu bu nasil bir mantik.
siz bir sirketin ürününü rehin tutamazsiniz, bunu gectim siz hic bir seyi sahibinin izni olmaksizin rehin tutamazsiniz.
yani bir de hakliymis gibi söyle sorular sormuyor musunuz ona acayip ayar oluyorum.
arkadasinizin hakli oldugu kisimlar var lakin bunun cözümü adamlarin size fazladan gönderdigi kitaplari rehin almak degil.
siz bir sirketin ürününü rehin tutamazsiniz, bunu gectim siz hic bir seyi sahibinin izni olmaksizin rehin tutamazsiniz.
yani bir de hakliymis gibi söyle sorular sormuyor musunuz ona acayip ayar oluyorum.
arkadasinizin hakli oldugu kisimlar var lakin bunun cözümü adamlarin size fazladan gönderdigi kitaplari rehin almak degil.
0
Hayır gönderecek fakat aradaki farkın iadesini almadan göndermek istemiyor çünkü güvenmiyor ve elinde koz bulundurmak istiyor. 1 ay'ı bulan süreçler var iadelerde. Kaybolan kargo için arkadaşımı aramıyorlar bilgilendirmiyorlar ama kendi kitapları için günde beş vakit arıyorlar. Ayrıca iade için de arkadaşıma koşul sunuyorlar; kitapları göndermezseniz iadenizi yapmayacağız ve yasal işlem başlatacağız diye.
0
ben yillardir amazondan ürün alirim, iade ettigim hic bir üründe ürün onlarin eline ulasmadan para iadesi yapmadilar, yapmasinlarda zaten.
en fazla yedek ürün gönderdiler ben daha yollamadan. 30 gün icerisinde ürünü iade edin dediler.
en fazla yedek ürün gönderdiler ben daha yollamadan. 30 gün icerisinde ürünü iade edin dediler.
0
parayı ne hakla rehin tutuyorlar o zaman ? Bana şart sunuyorlar? Şöyle yapmazsanız iade etmeyiz diye?10 gün geçti ücret iadesinin üzerinden.
0
240 liralık ürünün eksik kısımları yine eksik geldiğinden dolayı başka firmadan tamamlandı ve bu sefer ilgili kişinin elinde fazladan ve gereksiz şekilde ürün olacak. Bundan dolayı onu göndermiyor.
0
hukuken yapabilecekleri bir halt yok rahat olsun arkadaşın. hatta biraz zorlarsak mevzu şu duruma bile girebilir;
Sipariş edilmeyen mal veya hizmetler
MADDE 7 – (1) Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur.
(2) Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
ben olsam iade etseler bile göndermem fazla kitapları. 40 liranın üstüne yatmak için böyle gerizekalıca işler yapan firmadan kimseye hayır gelmez.
Sipariş edilmeyen mal veya hizmetler
MADDE 7 – (1) Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur.
(2) Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
ben olsam iade etseler bile göndermem fazla kitapları. 40 liranın üstüne yatmak için böyle gerizekalıca işler yapan firmadan kimseye hayır gelmez.
0
Madem sorunlu bi firmaydı, baştan araştırıp hiç bulaşmasaydı. Madem bulaşmış bulundu, üzüm yemeye baksın, ben olsam bağcıyla uğraşmazdım. Aldıklarını kabul edip önüne baksın.
edit: ikinci teslimatın yapıldığını anlamamışım ben. gerçi ortada klasik bir kendini destekleyeni tikleme durum varken fikrimi, arkadaşının ne hali varsa görmesinin yerinde olacağı yönünde değiştiriyorum.
edit: ikinci teslimatın yapıldığını anlamamışım ben. gerçi ortada klasik bir kendini destekleyeni tikleme durum varken fikrimi, arkadaşının ne hali varsa görmesinin yerinde olacağı yönünde değiştiriyorum.
0
PoscheN
Kaliteli Valiz markası önerilerinizi bekliyorum.Uzun zamandır Samsonite kullanıyorum, ancak son aldığım valizlerin kalitesinden memnun kalmadım. Tekerleri eridi, sağı solu yamuldu. Eskiden aldığımızda 10 yıl garantili olurdu ve hiç sıkıntı yaşamazdık. Hatta eski valizlerim daha sağlam durumda şu an.
Kaliteli Valiz markası önerilerinizi bekliyorum.
Uzun zamandır Samsonite kullanıyorum, ancak son aldığım valizlerin kalitesinden memnun kalmadım. Tekerleri eridi, sağı solu yamuldu. Eskiden aldığımızda 10 yıl garantili olurdu ve hiç sıkıntı yaşamazdık. Hatta eski valizlerim daha sağlam durumda şu an.
Sürekli yurtdışı seyahatlerimiz olduğu için kaliteli valiz çok önemli. Önerebileceğiniz markalar var mıdır?
Uzun zamandır Samsonite kullanıyorum, ancak son aldığım valizlerin kalitesinden memnun kalmadım. Tekerleri eridi, sağı solu yamuldu. Eskiden aldığımızda 10 yıl garantili olurdu ve hiç sıkıntı yaşamazdık. Hatta eski valizlerim daha sağlam durumda şu an.
Sürekli yurtdışı seyahatlerimiz olduğu için kaliteli valiz çok önemli. Önerebileceğiniz markalar var mıdır?
0
404 not found. En son pierre cardin’in hafif bavullarından aldım, bi yolculukta tekerleri aşındı, biri tamamen parçalanıp topal oldu vs. Alacaksan tekerlek tamir garantisi olmasına dikkat et.
0
samsonite benim de elimde 3-4 senede bozuldu.
Ben de yılda bir a101'den valiz alıp, yıl sonuında bozulsun bozulmasın atıp, yenisini alıyorum. Biraz pahalı bir çözüm oldu, ama mis gibi çalışıyor.
Ben de yılda bir a101'den valiz alıp, yıl sonuında bozulsun bozulmasın atıp, yenisini alıyorum. Biraz pahalı bir çözüm oldu, ama mis gibi çalışıyor.
0
uyusam iyi olur
korku filmlerini pek sevmiyorum çünkü korkutmuyorlar. ama bu filme gitmeyi düşünüyorum sizce sinemada izlemeye değer bir film mi?
korku filmlerini pek sevmiyorum çünkü korkutmuyorlar. ama bu filme gitmeyi düşünüyorum sizce sinemada izlemeye değer bir film mi?
0
amacın korkmaksa gitme ama gerilmekse fena film değil, çok hoşuma gitmedi bazı saçma gelen yerler vardı ama zaman zaman geriyor hiç değilse 7/10 veririm
0
Ben çocukken izlediğim filmini hayal meyal hatırlıyorum. Sonra kitabı okudum, şöyle diyim; kitabın durduğu rafa bakmaya korkuyodum :( bence sırf efsoluğundan gidilir, şahsen gidebileceğim en güzel salonu araştırmaya kastığımdan henüz izlemedim yenisini.
0
biz hiç beğenmedik.
edit: ben uyukladım yer yer.
edit: ben uyukladım yer yer.
0
begenmeyenlere bakma, cok guzel film. asiri korkutmuyor ama bayagi geriyor, ben konuya asiri hakim olmama ragmen gerilimi yasadim, herkese de tavsiye ediyorum.
0
amac korkmak oldugundan ben begenmedim, gerilmedim de. bazi sahneler sessiz ve durgun bi ekran varken aniden böö yaparak refleks olarak ziplatiyor insani sadece, ironi degil yani gercekten oyle. gerci korku filmlerinden korkmak veya gerilmek gibi bir huyum da yok ya neyse. onun disinda cocuk oyuncularin performansini sevdim. cekimler de fena degil. ama abartilacak bir sey goremedim, kitabi okumadan izledigime pismanim. kitapi suphesiz misliyle iyidir.
0
yazacaktim unutmusum, tonlarca klise barindiriyor, remake olmasindan kaynaklidir diye dusunuyorum. bu yapimi 90larda izlesem fikrim farkli olabilirdi de 2017 icin yeni hicbir sey yok.
0
Phoebe
2 hafta, belki daha uzun bir süre thy taksim satış ofisinin karşısındaki sokaklardan birinde bir apartta kalacağım. 7-8 aydır çok düzenli bir şekilde haftada 3 gün 8-9 km yürüyüş yapıyorum ve bunun aksamasını hiç istemiyorum. tam 10 km'ye çıkarmayı planladığımda bir sürece denk geldi bu iş seyahati.
2 hafta, belki daha uzun bir süre thy taksim satış ofisinin karşısındaki sokaklardan birinde bir apartta kalacağım. 7-8 aydır çok düzenli bir şekilde haftada 3 gün 8-9 km yürüyüş yapıyorum ve bunun aksamasını hiç istemiyorum. tam 10 km'ye çıkarmayı planladığımda bir sürece denk geldi bu iş seyahati. haritadan bakınca maçka parkı yakın görünüyor. sanki aparttan çıkıp vali konağı caddesine yürürsem parka rahat ulaşılır gibi? akşamları 19:30 gibi bu parkta yürüyüş yapabilir miyim? yürüyüşe uygun yerler var mı parkta? güvenli bir park mı, kadın kişisiyim. ya da daha yakında bak şurda park/yürüyüş rotası önerileriniz varsa çok sevinirim. spor salonu darlıyor beni, o yüzden açık alanda yürüyüş yapabilmem çok önemli.
bonus olarak bana dolmabahçe'ye çok yakın, sağlıklı/sulu yemek yiyebileceğim temiz bir esnaf lokantası önerirseniz şahane ötesi olur. dolmabahçenin kendi kafesinde inanılmaz izdiham oluyor, birkaç defa denedim gittiğimde.
bonus olarak bana dolmabahçe'ye çok yakın, sağlıklı/sulu yemek yiyebileceğim temiz bir esnaf lokantası önerirseniz şahane ötesi olur. dolmabahçenin kendi kafesinde inanılmaz izdiham oluyor, birkaç defa denedim gittiğimde.
0
Dolmabahçe dediğin yerin etrafında yeme içme yeri yok, stadın altındaki yerlerden başka. Maçka, gümüşsuyu ya da beşiktaş’a bak yemek için.
0
rahmi pinkfloydoglu
60-70 gunluk bir yavru, gecen kakasini yaptiktan sonra biraz bulanmis mi baska birsey mi ne bilmiyorum tam. Esasen ben kokusunu bile almiyorum ama annem ile kardesim kedinin koktugunu soyluyorlar. Kediyi yikayayim mi? Kokusu gider mi? Ev kedi kokuyor diyelim bu kokuyu giderebilir miyiz?
60-70 gunluk bir yavru, gecen kakasini yaptiktan sonra biraz bulanmis mi baska birsey mi ne bilmiyorum tam. Esasen ben kokusunu bile almiyorum ama annem ile kardesim kedinin koktugunu soyluyorlar. Kediyi yikayayim mi? Kokusu gider mi? Ev kedi kokuyor diyelim bu kokuyu giderebilir miyiz?
0
Birde gozunde capak gibi birsey var islak pamukla sildim ama biraz daha var. Veterinere mi gotureyim ne yapayim?
0
Ilık çaya batırdığınız pamukla da silebilirsiniz.
Kedi kokmaz +1 kum kabını temizleyin, kakalı kısmı yıkayın bebe şampuanı ile. En fazla maması kokuyodur, kedi mamalarında ağır bi koku oluyo.
Kedinin kafasına su değmesin ama.
Kedi kokmaz +1 kum kabını temizleyin, kakalı kısmı yıkayın bebe şampuanı ile. En fazla maması kokuyodur, kedi mamalarında ağır bi koku oluyo.
Kedinin kafasına su değmesin ama.
0
Saç kurutma makinesiyle kurutma:(( havluyla güzelce kuruladıktan sonra sıcak bi yerde kendi kendine kurusun
0
çamura deterjana o tarz bulaş şeylere düşmediği sürece kedi hiçbir zaman yıkanmaz.
0
Kedi yıkanmaz, makinayla kurutulmaz. Nemli bezle yalnızca kirli yerini silebilirsin. Gözündeki çapak için ılık çaya batırdığın pamukla silip antibiyotikli damla (örn. gentagut) damlatabilirsin günde 3-4 kez. Veterinere götürürsen daha iyi tabi.
0
Evet, hiç tecrübesi olmayan birine böyle öneriler verilip hayvan bi güzel strese de sokulabilir di mi? eleştiri gelince detaylar ve linkler vermenin manası yok, ayrıca o linki önce sen oku bakalım hangi koşullarda ve hangi malzemelerle oluyormuş; hayvan ne tepki veriyormuş o “yıkanır yea” diyip geçtiğin mevzuda. okuduktan sonra da öyle önüne gelene sallamamak üzere ilgili linki bizim element uydurduğumuzu söylediğin bölgene yerleştirmek istersin belki..
@rahmi, sen yıkama güzel kardeşim pls.
@rahmi, sen yıkama güzel kardeşim pls.
0
yemektehamsivar
Merhaba,Bir arkadaş var ofiste. Her ne kadar bakımlı ve iyi giyimli gözükse de çocuk daima ter kokuyor. Anonim mail siteleri var ya, onlardan biriyle buna dair bi mail atmak istiyorum. Ama tırsıyorum, çocuk o mailden bi şekilde benim attığımı anlayabilir mi diye. Böyle bişey yapmış olan var mı?Tşkle
Merhaba,
Bir arkadaş var ofiste. Her ne kadar bakımlı ve iyi giyimli gözükse de çocuk daima ter kokuyor. Anonim mail siteleri var ya, onlardan biriyle buna dair bi mail atmak istiyorum. Ama tırsıyorum, çocuk o mailden bi şekilde benim attığımı anlayabilir mi diye. Böyle bişey yapmış olan var mı?
Tşkler
Bir arkadaş var ofiste. Her ne kadar bakımlı ve iyi giyimli gözükse de çocuk daima ter kokuyor. Anonim mail siteleri var ya, onlardan biriyle buna dair bi mail atmak istiyorum. Ama tırsıyorum, çocuk o mailden bi şekilde benim attığımı anlayabilir mi diye. Böyle bişey yapmış olan var mı?
Tşkler
0
Nasıl anlar? Siteler anonim ama bir crack mi var? Kolayca anlayabilir mi süper hack yetenekleri yoksa bile? Bunu soruyorum.
0
Abi ne gerek var bunlara? Muhabbet arasında abi yeni bi deodorant denedim var ya üff mis gibi, eskiden leş gibi ter kokardım şimdi misk kokuyorum falan dersen mesajı alır.
0
Les gibi ter kokan, odaya girdiginde herkesin disari ciktigi bi is arkadasim vardi. Koltuk altlarinin terden kiyafetini islattigindan yakinirken "antitranspirant deodorantlar var onlardan kullansana hem kiyafetin terden ıslanmaz hem de ter kokusunu engelliyor" demistim de "yok ben oyle deodorant falan kimyasal seyler kullanmiyorum" demisti. Bazisi mesaji, hatta dogrudan soylemeyi bile anlayamiyor. Bence anonim mail atmak mantikli. Anlayacaksa da anlasin o ter kokmak ayip degil de ter kokuyosun demek niye ayip.
0
Ya fazla yakınlığınızın olmaması bence çok anlamlı bir fırsat. Çünkü senin ona karşı herhangi bir garezinin de menfaatinin de olmadığını bilerek değerlendirir seni. Çekeceksin kenara, diyeceksin ki
"abicim çok samimi olarak söylemem gereken bişey var niyetimin tamamen iyilik olduğunu bilmeni istiyorum, bir arada bulunduğumuzda ortamda ter kokusu oluyor, gözlemledim acaba bakımsızlıktan mı diye ama değil, bunun vücutta bir hastalığın belirtisi olabileceğini düşünüyorum. Burnum çok hassastır kokulara karşı fazla duyarlıyım, söylemeden edemedim, bu bir hastalığın habercisi olmasın, bi doktora görünsen ya?"
Bu kadar.
"abicim çok samimi olarak söylemem gereken bişey var niyetimin tamamen iyilik olduğunu bilmeni istiyorum, bir arada bulunduğumuzda ortamda ter kokusu oluyor, gözlemledim acaba bakımsızlıktan mı diye ama değil, bunun vücutta bir hastalığın belirtisi olabileceğini düşünüyorum. Burnum çok hassastır kokulara karşı fazla duyarlıyım, söylemeden edemedim, bu bir hastalığın habercisi olmasın, bi doktora görünsen ya?"
Bu kadar.
0
Yok yani benim sorun o siteleri kullanan var mı? Direkt bu sorun için yapılmış siteler var. Kullanan varsa güvenli mi onu nerak ediyorum. Mesela
nooffenseoranything.com
Veya
www.smell-well.net
Gibi
nooffenseoranything.com
Veya
www.smell-well.net
Gibi
0
ms brownstone
Gün içinde ne kadar kullandığınızı ve varsa şarjın uzun süre gitmesi için uyguladığınız yöntemleri falan da yazarsanız güzel olur. Bir de tabii telefonun modelini. Ne sıklıkla şarja takıyorsunuz telefonunuzu?
Gün içinde ne kadar kullandığınızı ve varsa şarjın uzun süre gitmesi için uyguladığınız yöntemleri falan da yazarsanız güzel olur. Bir de tabii telefonun modelini.
Ne sıklıkla şarja takıyorsunuz telefonunuzu?
Ne sıklıkla şarja takıyorsunuz telefonunuzu?
0
Bütün gün elimde. Sürekli nette dolaşıyorum. Ekran süresi 7.5 8.5 saat arası değişiyor. Zenfone 2 laser
0
evde 2-3 saat kadar is yaparken youtube acik, bluetooth, gps ve ve wifi sürekli acik, disarida 3-4 saat telefon interneti acik. klasik whatsapp, messenger etc.
2 full gün sonunda %20 kaliyor.
ben ekstra bir sey yapmak zorunda kalmiyorum, 5000 mah pil var.
2 full gün sonunda %20 kaliyor.
ben ekstra bir sey yapmak zorunda kalmiyorum, 5000 mah pil var.
0
İphone 5S, 3,5 yıllık. Hafta içi 1 gün hemen hemen, her akşam şarja takıyorum. Hafta sonu evdeysem biraz daha uzun gidebiliyor.
0
Herkes de mah mah geziyomuş bi ben 1 günü zor çıkarıyorum heralde. Gün içi şarj ettiğim de oluyo bazen. Çok da kullanmıyorum ayrıca. 2 buçuk 3 saat ekran zamanı anca. Ama her türlü özellik açık.
İmza: Bataryası ölen Nexus 6P
İmza: Bataryası ölen Nexus 6P
0
Pilin ömrünün uzun olması için %80’den çok doldurma, %20’den aşağı düşmesin diyorlar. Bugünlerde benim hep elimde, günde iki kere %80’lik batarya bitiriyorum ayfon 7’de.
0
J5, ilk çıkan versiyonu.
6.30 Alarm, şarjdan çıkış. (Konum, Wi-Fi, Mobil veri aralıksız açık)
6.45-7.00 youtubedan haber izleme
7.15-7.45 işe gidene kadar spotify müzik
8.00-12.00 arası saat başı falan işte insta, face falan. Pc de sürekli whatsapp web açık, sanırım böyle olunca telefon sarjı sömürüyor
12.00-12.30 eğer saracak adam bulamadıysam yemek yerken yine haber
13.00-17.00 yine 8-12 rutini
17.00-17.30 dönüş yolu spotify
18.30-19.00 yemek yerken kimse yoksa youtube
19.00-01.00 yatana kadar arada sosyal medya, yine whatsapp web açık vs.
01.00 yatış, kalan şarj genelde %30 tabi böyle olunca mecbur o şarj kablosu o telefona girecek. İlk aldığımda bu tempo ile %60 a kadar gidiyordu. Tabi 2. senesi bitiyor bu ay, batarya yorgun.
6.30 Alarm, şarjdan çıkış. (Konum, Wi-Fi, Mobil veri aralıksız açık)
6.45-7.00 youtubedan haber izleme
7.15-7.45 işe gidene kadar spotify müzik
8.00-12.00 arası saat başı falan işte insta, face falan. Pc de sürekli whatsapp web açık, sanırım böyle olunca telefon sarjı sömürüyor
12.00-12.30 eğer saracak adam bulamadıysam yemek yerken yine haber
13.00-17.00 yine 8-12 rutini
17.00-17.30 dönüş yolu spotify
18.30-19.00 yemek yerken kimse yoksa youtube
19.00-01.00 yatana kadar arada sosyal medya, yine whatsapp web açık vs.
01.00 yatış, kalan şarj genelde %30 tabi böyle olunca mecbur o şarj kablosu o telefona girecek. İlk aldığımda bu tempo ile %60 a kadar gidiyordu. Tabi 2. senesi bitiyor bu ay, batarya yorgun.
0
balpolen
Havalar soğudu, okul, yogunluk başladı, normal yediğimin 3 katını yiyiyorum. Ağzım hiç durmuyor. Sizde durumlar nedir?
Havalar soğudu, okul, yogunluk başladı, normal yediğimin 3 katını yiyiyorum. Ağzım hiç durmuyor. Sizde durumlar nedir?
0
Azaldı +1
Günde bi öğün ya yiyorum ya yemiyorum.
Bi gebelik testi yapıverin eğer kadın iseniz.
Günde bi öğün ya yiyorum ya yemiyorum.
Bi gebelik testi yapıverin eğer kadın iseniz.
0
yoo, nerede o günler :(
her zamanki gibi yine iştahsızım. hatta her zamankinden daha iştahsızım şu sıralar. kilo almaya çalışırken yine kilo verdim çöp gibi kaldım.
her zamanki gibi yine iştahsızım. hatta her zamankinden daha iştahsızım şu sıralar. kilo almaya çalışırken yine kilo verdim çöp gibi kaldım.
0
Tatilde çok yedim, döner dönmez kıstım. Her gün yürümeye çalışıyorum, yürüdüğüm gün daha az yiyorum, canım bir şey istemiyor. İştahım açık ama dizginlemek istediğim için abur cubur bulundurmuyorum evde.
0
Değişken bir iştahım var. evde olduğum günler az yiyorum ancak yoğun okul günleri çok acıkıyorum.
Normal bir durum bence sonuçta beyin çalışıyor.
Normal bir durum bence sonuçta beyin çalışıyor.
0
basubadelmevt
Selam duyurucular, bir çok kişi kendi kararınca birikim yapma derdinde ne güzel. Sizin bu birikimlerde bi alt limitiniz var mı? Hani kefen parası derler ya, hiç dokunulmayan bir para miktarı.Yani o miktarın altına hiç inmedim, çalıştığımdan beri o miktar hep elimde oldu dediğiniz kısmı merak ediyor
Selam duyurucular, bir çok kişi kendi kararınca birikim yapma derdinde ne güzel. Sizin bu birikimlerde bi alt limitiniz var mı? Hani kefen parası derler ya, hiç dokunulmayan bir para miktarı.Yani o miktarın altına hiç inmedim, çalıştığımdan beri o miktar hep elimde oldu dediğiniz kısmı merak ediyorum.Bir sorun oldu,o paraya dokunuldu diyelim,çok kısa sürede yerine koymak istersiniz.Bu miktar sizi için nedir?3 bin 5 bin mi 30 bin mi? Tik garantili.
0
yıllardır çalışmama rağmen hiç birikimim olmamıştı son bir kaç seneye kadar, 2. el araba almak için kendimi motive edip az da olsa köşeye attım ama reyis sağolsun o da yalan olacak gibi.
düzenli gelirim olduğu sürece 5 bin lirayı acil durumlar için tutarım.
düzenli gelirim olduğu sürece 5 bin lirayı acil durumlar için tutarım.
0
antreman kocu munir bey
İki gün önce parmağımı yaktım, soğuk suya tutup terramycin sürdüm. Akşamında acaip şişmişti. Önceden de elimin yandığı oldu bu sefer baya şişti. İki gün geçmesine rağmen de hala kocaman. Patlatayım mı?
İki gün önce parmağımı yaktım, soğuk suya tutup terramycin sürdüm. Akşamında acaip şişmişti. Önceden de elimin yandığı oldu bu sefer baya şişti. İki gün geçmesine rağmen de hala kocaman. Patlatayım mı?
0
Geçmiş olsun. Patlatırsan hem mikrop kapma ihtimali hem de acısı artar. İstersen git, doktor gerektiği gibi patlatsın.
0
Patlatmayin. Mikrop kapma ihtimali artar. Ben de yakin zamanda yaktim. doktor silverdin ve fucidin verdi. Madecasol de surebilirmisim. Yalniz silverdini az sur dedi.
0
redcat
geçen sene bana araba çarptı. 3 ay yoğum bakımda kaldım. bu süreci atlatınca yüksek lisansıma devam edeyim dedim. okuduğum kitap ingilizce alanım da ingiliz edebiyatı ama kitabı okuduktan sonra aklımda bi şey kalmıyor. bi de kazada kafam darbe almış. beynin düzelmesi için 2-3 yıl gerekir diyorlar. n
geçen sene bana araba çarptı. 3 ay yoğum bakımda kaldım. bu süreci atlatınca yüksek lisansıma devam edeyim dedim. okuduğum kitap ingilizce alanım da ingiliz edebiyatı ama kitabı okuduktan sonra aklımda bi şey kalmıyor. bi de kazada kafam darbe almış. beynin düzelmesi için 2-3 yıl gerekir diyorlar. ne yapabiirim bi öneriniz var mı?
0
öncelikle geçmiş olsun, büyük badire atlatmışsın.
annem de araba kazası geçirip kafasına 17 dikiş atılınca hemen hemen 1 yıl süre okuduğunu anlayamadı falan. gayet normal yani bence.
çözüm de mini egzersizlerle başlayıp boyutu arttırmaktır diye tahmin ediyorum. örneğin önce tek sayfa okuyup onu özetlerken bir hafta sonra sayfa sayısını 3-5 neyse ona arttırmak gibi.
annem de araba kazası geçirip kafasına 17 dikiş atılınca hemen hemen 1 yıl süre okuduğunu anlayamadı falan. gayet normal yani bence.
çözüm de mini egzersizlerle başlayıp boyutu arttırmaktır diye tahmin ediyorum. örneğin önce tek sayfa okuyup onu özetlerken bir hafta sonra sayfa sayısını 3-5 neyse ona arttırmak gibi.
0
geçmiş olsun.
uzman değilim ama bildiğim; öğrenmenin ve hatırlamanın tekrarla ilgisi büyük. sabırlı olup tekrar tekrar oku ama değiştirerek oku. mesela bi kitabı oku sonra diğerine geç ondan sonra ilk kitabı tekrar oku veya iki üç bölüm oku sonra ilk bölüme tekrar dön. pekiştirmeli gitmek diyorum ben buna.
beynin darbe almış ve 3 ay fazla bi iş yapmamış. snapslar zayıflamıştır muhtemelen. sen okudukça bağlar yeniden kurulur zayıflayanlar sağlamlaşır.
hatta yapabiliyorsan aynı konu hakkında değişik mataryellerden de yararlan. ezberden kaçınarak ve farklı bağlantılar da oluşturarak gitmene katkısı olur.
takviye olarak balık yağı hapı gibi şeyler de alabilirsin. almadan önce doktorunla konuş ama.
emin değilim ama galiba zerdeçalın da bü tür bi faydası varmış.
uzman değilim ama bildiğim; öğrenmenin ve hatırlamanın tekrarla ilgisi büyük. sabırlı olup tekrar tekrar oku ama değiştirerek oku. mesela bi kitabı oku sonra diğerine geç ondan sonra ilk kitabı tekrar oku veya iki üç bölüm oku sonra ilk bölüme tekrar dön. pekiştirmeli gitmek diyorum ben buna.
beynin darbe almış ve 3 ay fazla bi iş yapmamış. snapslar zayıflamıştır muhtemelen. sen okudukça bağlar yeniden kurulur zayıflayanlar sağlamlaşır.
hatta yapabiliyorsan aynı konu hakkında değişik mataryellerden de yararlan. ezberden kaçınarak ve farklı bağlantılar da oluşturarak gitmene katkısı olur.
takviye olarak balık yağı hapı gibi şeyler de alabilirsin. almadan önce doktorunla konuş ama.
emin değilim ama galiba zerdeçalın da bü tür bi faydası varmış.
0
manuel mandalina
Ayağıma buz torbası koyarken araya kağıt havlu koyuyorum, normalde yetiyor ama bu sefer yakmışım sanırım. Buza devam etmem gerekiyor, araya bez falan koyarak devam etsem mi, ara vermem gerekir mi?
Ayağıma buz torbası koyarken araya kağıt havlu koyuyorum, normalde yetiyor ama bu sefer yakmışım sanırım. Buza devam etmem gerekiyor, araya bez falan koyarak devam etsem mi, ara vermem gerekir mi?
0
geçmiş olsun.
buza devam. buzu poşete koyup poşeti de beze ya da havluya sar. öyle tut.
o nasıl baş parmak yahu :))
buza devam. buzu poşete koyup poşeti de beze ya da havluya sar. öyle tut.
o nasıl baş parmak yahu :))
0
of o ne bicim acir ya, bepanthene sur buza biraz ara ver bence. buz uygularken aralikli olarak uygulanir diye biliyorum.
0
follow rivers
bütçe 150 tl. görünümü şık olan sırtımı acıtmayacak çanta arıyorum önerilerinizi bekliyorum efendim:)
bütçe 150 tl. görünümü şık olan sırtımı acıtmayacak çanta arıyorum önerilerinizi bekliyorum efendim:)
0
elma
sadece benim mi dikkatimi çekiyor yoksa bu çok olağan bir şey mi olmaya başladı anlamıyorum. yolda mesela hiç çekinmeden yanındakiyle baya açık seçik küfürlü konuşan insanlar görüyorum. kendini bilmez ya da yolda görsen yolunu değiştireceğin insanlar da değil bunlar. bakıyorsun güzel giyimli eli yüz
sadece benim mi dikkatimi çekiyor yoksa bu çok olağan bir şey mi olmaya başladı anlamıyorum. yolda mesela hiç çekinmeden yanındakiyle baya açık seçik küfürlü konuşan insanlar görüyorum.
kendini bilmez ya da yolda görsen yolunu değiştireceğin insanlar da değil bunlar. bakıyorsun güzel giyimli eli yüzü düzgün yaşı başı olgun kişiler bile herkesin duyabileceği şekilde çekinmeden baya küfürlü konuşuyor. duymamak mümkün değil.
bu durum çok mu olağanlaştı yoksa ben mi biraz hassas davranıyorum anlamadım ! ve açıkcası rahatsız edici buluyorum.
sizin dikkatinizi çektiği oldu mu hiç ?
kendini bilmez ya da yolda görsen yolunu değiştireceğin insanlar da değil bunlar. bakıyorsun güzel giyimli eli yüzü düzgün yaşı başı olgun kişiler bile herkesin duyabileceği şekilde çekinmeden baya küfürlü konuşuyor. duymamak mümkün değil.
bu durum çok mu olağanlaştı yoksa ben mi biraz hassas davranıyorum anlamadım ! ve açıkcası rahatsız edici buluyorum.
sizin dikkatinizi çektiği oldu mu hiç ?
0
bunun bir görgü kuralı olduğunu düşünüyorum, hararetli anlık tartışmalar konuşmalar haricinde ben de duyunca yadırgıyorum ama bahsettiğin kadar gözüme batmadı. ortamla da ilgisi var, cumartesi gecesi vakti kadıköy sokaklarında duymak tuhaf gelmez mesela, ya da sosyo-kültürel olarak daha az medeni adlandırılan ilçelerde.
0
Oluyor. Kamuya açık alanda yüksek sesle küfürlü konuşanları duyduğumda, elimde bi balta olsa da oracıkta kafalarına indiriversem keşke diye geçiriyorum içimden. İşte böyle düşünüyorum.
0
asıl küfür, bir küfür duyunca hayatlarında hiç küfür duymamış gibi nezaket kurallarından bahsedenlerdir.
0
dikkatimi çekiyor ve rahatsız oluyorum.
isteyen küfür etsin, banane. ama sokakta yürürken ya da kafede otururken de dediğine dikkat etsin. küfür dediğimiz kaba sözler cinsellikle ve aşağılamakla ilgili. o kadar kanıksanmış ki bu durum, normal geliyor.
regardless of what they say -1
isteyen küfür etsin, banane. ama sokakta yürürken ya da kafede otururken de dediğine dikkat etsin. küfür dediğimiz kaba sözler cinsellikle ve aşağılamakla ilgili. o kadar kanıksanmış ki bu durum, normal geliyor.
regardless of what they say -1
0
yasadigi ortamla alakali. kalitesiz bir ortamda yasiyordur. kendisi de kalitesiz olmustur.
0
insanların bunlarda bile duyar kasması çok ilginç.
kusura bakmayın ama biz de arkadaşlar arasında küfürlü konuşsak bile yoldan geçerken bağıra bağıra amlarına koyayım onların demiyoruz, diyenleri duymak da istemiyoruz.
bu bakış açısı ile ay sanki siz hiç evde yapmıyosunuz diyerek hastaneye sıçan teyzeyi de normalleştirmeye çalışabiliriz.
kusura bakmayın ama biz de arkadaşlar arasında küfürlü konuşsak bile yoldan geçerken bağıra bağıra amlarına koyayım onların demiyoruz, diyenleri duymak da istemiyoruz.
bu bakış açısı ile ay sanki siz hiç evde yapmıyosunuz diyerek hastaneye sıçan teyzeyi de normalleştirmeye çalışabiliriz.
0
varoşun allahında yaşadığım için sürekli karşılaşıyorum. inanılmaz rahatsız edici:/
0
Ben öküz gibi bakan biri olunca ve ağzımın içine girerek yanımdan geçince bok parçası diyorum.
5 kişi yanyana yürüyüp yol vermeyince ne güzel mandaları salmışlar geniş geniş yürüyorlar diyorum :)
Bu tarz şeyleri hususi duyulsun diye söylüyorum zaten rahatsız olsunlar.
Sadece maç çıkışı metroda toplu küfürlü bağıra bağıra edilen tezahüratlar garip geliyor bana bireysel olana zaten üç dört sn maruz kalıyorsun.
5 kişi yanyana yürüyüp yol vermeyince ne güzel mandaları salmışlar geniş geniş yürüyorlar diyorum :)
Bu tarz şeyleri hususi duyulsun diye söylüyorum zaten rahatsız olsunlar.
Sadece maç çıkışı metroda toplu küfürlü bağıra bağıra edilen tezahüratlar garip geliyor bana bireysel olana zaten üç dört sn maruz kalıyorsun.
0
ben de çok rahatsız edici buluyorum. Dün bir taksi sırasında bekliyordum, arkamda üç tane genç adam vardı yine sıra bekleyen. Bir ara sırf eğlenmek için saysam mı acaba diye bile düşündüm, o kadar kaba sabalardı. Her şey küfürle bitiyor ve başlıyor, kelime dağarcıkları iki üç harfli kelimelerden ibaret. Cahillik olarak düşünüyorum ben bunu, başka bir açıklama bulamıyorum. Kendi öğrencilerimin küfür ettiğini duyunca da çok aşırı tepki vermeden, aynı cümleyi/duyguyu küfürsüz olarak söyleyebileceği alternatifler üretmesini istiyorum. Üç beş örnek buluyorlar, öyle gidiyorlar. Onlar mahçup oluyor da sokaktaki adam mahçup olmuyor maalesef.
Üniversitede hocamız murat seçkin "ağzınız dolu dolu pezevenk diyemedikten sonra ne önemi var konuşmanın" demişti, buna da katılıyorum. Türkçe'de çeşitli küfürler var, garip şekilde hakaret gibi olmayan ama ağır sözler. O tarz şeyleri duruma göre kullanılabilir buluyorum arkadaş ortamında belki (ben kullanmam da).
Diğer türlü, fazla küfür eden insanların cahil olduğunu düşünürüm, istediği okulda okumuş olsun, istediği işi yapsın.
Üniversitede hocamız murat seçkin "ağzınız dolu dolu pezevenk diyemedikten sonra ne önemi var konuşmanın" demişti, buna da katılıyorum. Türkçe'de çeşitli küfürler var, garip şekilde hakaret gibi olmayan ama ağır sözler. O tarz şeyleri duruma göre kullanılabilir buluyorum arkadaş ortamında belki (ben kullanmam da).
Diğer türlü, fazla küfür eden insanların cahil olduğunu düşünürüm, istediği okulda okumuş olsun, istediği işi yapsın.
0
yaren
SelamOruç tut demeyin tutamadığım için bu duyuruyu açıyorum. Galiba ya gizli şeker var ya da ciddi ölçüde insülin direnci var ki ne zaman bişeyler yiyip doysam dehşetli bir ağırlık çöküyor, ömür boyu sadece oturarak veya uyuyarak yaşayabilirmişim gibi geliyor, her türlü amaç anlamsızlaşıyor. O derec
Selam
Oruç tut demeyin tutamadığım için bu duyuruyu açıyorum.
Galiba ya gizli şeker var ya da ciddi ölçüde insülin direnci var ki ne zaman bişeyler yiyip doysam dehşetli bir ağırlık çöküyor, ömür boyu sadece oturarak veya uyuyarak yaşayabilirmişim gibi geliyor, her türlü amaç anlamsızlaşıyor. O derece.
Bana az yiyen insan nasıl olunuru anlatır mısınız, az kelimesini sevmeye çalıştığımdan beri karşıma "az her zaman çoktur" cümlesi çıktı ve evet azı sevdim. Şimdi açlığı veya doymamışlığı sevmem lazım. Bana bilgi verir misiniz, ben hayatını az yiyerek gayet seri bir şekilde yaşayabilen biri olmak istiyorum. Doymadan kalkabilmek istiyorum sofradan. Tokluk içgüdüsünden alabildiğine kopmak istiyorum. Ne yapıcam?
Oruç tut demeyin tutamadığım için bu duyuruyu açıyorum.
Galiba ya gizli şeker var ya da ciddi ölçüde insülin direnci var ki ne zaman bişeyler yiyip doysam dehşetli bir ağırlık çöküyor, ömür boyu sadece oturarak veya uyuyarak yaşayabilirmişim gibi geliyor, her türlü amaç anlamsızlaşıyor. O derece.
Bana az yiyen insan nasıl olunuru anlatır mısınız, az kelimesini sevmeye çalıştığımdan beri karşıma "az her zaman çoktur" cümlesi çıktı ve evet azı sevdim. Şimdi açlığı veya doymamışlığı sevmem lazım. Bana bilgi verir misiniz, ben hayatını az yiyerek gayet seri bir şekilde yaşayabilen biri olmak istiyorum. Doymadan kalkabilmek istiyorum sofradan. Tokluk içgüdüsünden alabildiğine kopmak istiyorum. Ne yapıcam?
0
Soruna cevap olan kısmı 2. parağrafta yazacağım. bu ''az her zaman çoktur'' bana 4 terki hatırlattı. hatırladığım kadarıyla şöyleydi;
yemeği terk
dünyayı terk
ahireti terk
terki terk
az yemek içinde; diyetisyen şöyle anlatıyor. Mide hacimle doyan bir organ, bu yüzden yemek yemeden hemen önce 2 bardak su için ve şeker endeksi(ya da indeksi herneyse) düşük gıdalar tüketin. Şeker acıktırıyormuş sanırım, oysa bana küçükken hep acı acıktırır derlerdi.
yemeği terk
dünyayı terk
ahireti terk
terki terk
az yemek içinde; diyetisyen şöyle anlatıyor. Mide hacimle doyan bir organ, bu yüzden yemek yemeden hemen önce 2 bardak su için ve şeker endeksi(ya da indeksi herneyse) düşük gıdalar tüketin. Şeker acıktırıyormuş sanırım, oysa bana küçükken hep acı acıktırır derlerdi.
0
@mete kudur
Acı da acıktırıyor zira iştah açıyor ama şeker de farklı bir işleyişle acıktırıyor.
Tam da o "terk"leri uygulamak için istiyorum çünkü hem beden hem ruh sağlığıma çok iyi gelecek. Rüyama giriyor artık, kendimi kadın gibi hissetmek için kilo vermenin dışında ger bişeyi yapıyorum yani. Halbuki olması gereken kilo vermek. Vücudumda düzen kalmadı ya.
Acı da acıktırıyor zira iştah açıyor ama şeker de farklı bir işleyişle acıktırıyor.
Tam da o "terk"leri uygulamak için istiyorum çünkü hem beden hem ruh sağlığıma çok iyi gelecek. Rüyama giriyor artık, kendimi kadın gibi hissetmek için kilo vermenin dışında ger bişeyi yapıyorum yani. Halbuki olması gereken kilo vermek. Vücudumda düzen kalmadı ya.
0
@secrexv2
Bilmediğini kendine ve başkalarına söyleyebilmek çok güzel bir erdem. Tebrik ve teşekkür ederim.
Bilmediğini kendine ve başkalarına söyleyebilmek çok güzel bir erdem. Tebrik ve teşekkür ederim.
0
Şişman bir insanın az yemek yeme gibi bir durumu olamaz, şişman insanın bazal metabolizması yüksek olduğu için günlük kalori ihtiyacı da yüksektir, zayıflamak istiyorsa eğer onun biraz daha düşük miktarıyla beslenir ama bu "Az" olarak nitelendirilecek bir miktar olmaz, o azlık zamana yayarak gerçekleşir. Yani günde 3000 kalori alan bir insan hadi ben zayıflayayım o nedenle az yiyeyim deyip 1000 kalori almaya başlarsa zaten 3 gün sonra hastanelik olur. Fakat Kalori miktarını zamana yayarak küçük küçük düşürürse 1 senenin sonunda zayıflamış olur. Bu çok basit bir matematik.
0
@angelus
Hmmm benim bu kadar zorlanmam normal yani? Ne bileyim ben de anormal zannettiydim onun için kızıyodum. Teşekkürler.
Hmmm benim bu kadar zorlanmam normal yani? Ne bileyim ben de anormal zannettiydim onun için kızıyodum. Teşekkürler.
0
düzenli bi diyet çare olabilir anlattıkların vardı bende. halk sağlığı müdürlüğüne git para da vermezsin. ben öyle yaptım.
0
Tlc’deki ekstrem tombişler programını izlesene, kabaca bi fikir verir. Benim gözlemlediğim, hepsi yemek için ölüp bitiyor ama kendilerini tutup doktorun verdiği diyetin dışına çıkmıyorlar, çünkü gereken kiloyu veremezlerse tüp mide ameliyatı olamıyor ve döngüden çıkamıyorlar. Ameliyatı olup da mide küçülünce az yemeye yardım ediyor, fakat bu sırada ipin ucunu kaçırırlarsa tekrar ameliyat olma gibi bi şansları olmadığından daha da dikkat etmeleri gerekiyor.
Özetle irade gerekiyor, bunun için de tayin edilen bir süreç sonundaki büyük ödül ve cezalar kişiyi motive ediyor. Diyetisyene gidersen motivasyonun artar. Ablam örneğin senelerce kilolu idi, nişanlandığında kayınvalidesi ufaktan laf sokmuş, o motivasyonla ve diyetisyen yardımıyla 30 kilo verdi, 10 senesi var, hala da korur.
Özetle irade gerekiyor, bunun için de tayin edilen bir süreç sonundaki büyük ödül ve cezalar kişiyi motive ediyor. Diyetisyene gidersen motivasyonun artar. Ablam örneğin senelerce kilolu idi, nişanlandığında kayınvalidesi ufaktan laf sokmuş, o motivasyonla ve diyetisyen yardımıyla 30 kilo verdi, 10 senesi var, hala da korur.
0
şöyle bir yolu tavsiye edeceğim. galiba benzerini duyurudan okumuştum. denedim ve yemek konusunda nefsine hakim olamayan biri olarak çok işe yaradı.
her şeyi bir anda azaltmaya çalışma. kendine bir yiyecek grubu belirle, mesela çok yiyorsun ya hani, neyi en en çok yiyorsun. cips/çikolata? pilav? hamur işi? sadece onu, sadece 1 aylık süreyle kes. kalan her şeyi istediğin kadar ye. hep düşün ki 1 ayın sonunda onu gene yemeye devam edebilirsin. ama bu 1 ayda asla yememen lazım. 1 ayın sonunda o yiyeceği çok özlediysen hemen o an gidip yiyebileceksin.
bir sonraki ayda da ikinci en çok yediğin yiyecek türünü kesip iki yiyeceği kesmiş olarak devam et. gene ikinci ayın sonunda her şey serbest.
böyle böyle zaten birkaç ay içinde kesecek pek bir şey kalmayacak. kalan yiyecekleri de çok miktarlarda tüketemeyeceğin için az yemeye başlamış olacaksın. ayrıca uygulaması da kolay, birden her şeyi kesip aç aç dolaşmayacaksın ortalıkta.
ben ne kadar özlemiş olsam da kestiğim şeyi yemiyorum ki vücudum bi alışsın. vücut 22 günde alışıyor geyiği galiba doğru :) şu an uzun süredir bütün market abur cuburlarını kestim. akşamları o tarz şeylerden çok yiyordum, artık canım bile istemiyor. mesela hala fast food, makarna falan yiyebilirim. bir sonraki ay da da yiyecek türünden kısmak yerine akşam 8den sonra bir şey yemeyeceğim mesela.
her şeyi bir anda azaltmaya çalışma. kendine bir yiyecek grubu belirle, mesela çok yiyorsun ya hani, neyi en en çok yiyorsun. cips/çikolata? pilav? hamur işi? sadece onu, sadece 1 aylık süreyle kes. kalan her şeyi istediğin kadar ye. hep düşün ki 1 ayın sonunda onu gene yemeye devam edebilirsin. ama bu 1 ayda asla yememen lazım. 1 ayın sonunda o yiyeceği çok özlediysen hemen o an gidip yiyebileceksin.
bir sonraki ayda da ikinci en çok yediğin yiyecek türünü kesip iki yiyeceği kesmiş olarak devam et. gene ikinci ayın sonunda her şey serbest.
böyle böyle zaten birkaç ay içinde kesecek pek bir şey kalmayacak. kalan yiyecekleri de çok miktarlarda tüketemeyeceğin için az yemeye başlamış olacaksın. ayrıca uygulaması da kolay, birden her şeyi kesip aç aç dolaşmayacaksın ortalıkta.
ben ne kadar özlemiş olsam da kestiğim şeyi yemiyorum ki vücudum bi alışsın. vücut 22 günde alışıyor geyiği galiba doğru :) şu an uzun süredir bütün market abur cuburlarını kestim. akşamları o tarz şeylerden çok yiyordum, artık canım bile istemiyor. mesela hala fast food, makarna falan yiyebilirim. bir sonraki ay da da yiyecek türünden kısmak yerine akşam 8den sonra bir şey yemeyeceğim mesela.
0
eksisozluk.com
Kilo vermek kolay iştir, önemli olan sağlıklı kilo aralığında kalabilmektir. Kilo verme olayı basit bir kalori hesabı ve ayrıca insilün hormonuyla alakalı.
Özet geçmem gerekirse tüm abur cuburu kes, beyaz ekmeği kes, pirinci kes, patatesi kes. 3 ana öğün 3 ara öğün ye, asla uzun süre aç kalıp fazla yeme. Ana öğünlerin en büyüğü kahvaltı en küçüğü akşam yemeği olsun. Gece yatmadan 3-4 saat öncesinden sonra büyük öğün yeme. Ara öğünlerde sadece protein veya sadece karbonhidrat alma, azar azar birlikte aç böylece daha dengeli yersin ve daha az acıkırsın (örn: sadece meyve tabağı veya sadece süt değil. Az meyve az süt. ) Badem,fındık,fıstık gibi kaliteli yağları devamlı al, bunların kalorisi yüksek ve şeker seviyeni uzun süre belli yerde tutmana yarar. En önemli şey düzenli spor yap. Önce kardiyoyla başla kilon fazla (zamanım yok diyorsan bile bir dolu spor var. Örn: 10 dk ip zıpla devamlı bakalım ne oluyor) .
Spor sağlıklı hayat için zorunludur. Sadece diyetle olmaz, vücudun yaşlanınca yine pörtler.
Bu olaylar fiziksel görünüşten çok sağlıkla alakalı. Ülkenin yarısı ya şeker hastası yada hasta adayı iken bunları tekrar tekrar söylemek gerek.
Kilo vermek kolay iştir, önemli olan sağlıklı kilo aralığında kalabilmektir. Kilo verme olayı basit bir kalori hesabı ve ayrıca insilün hormonuyla alakalı.
Özet geçmem gerekirse tüm abur cuburu kes, beyaz ekmeği kes, pirinci kes, patatesi kes. 3 ana öğün 3 ara öğün ye, asla uzun süre aç kalıp fazla yeme. Ana öğünlerin en büyüğü kahvaltı en küçüğü akşam yemeği olsun. Gece yatmadan 3-4 saat öncesinden sonra büyük öğün yeme. Ara öğünlerde sadece protein veya sadece karbonhidrat alma, azar azar birlikte aç böylece daha dengeli yersin ve daha az acıkırsın (örn: sadece meyve tabağı veya sadece süt değil. Az meyve az süt. ) Badem,fındık,fıstık gibi kaliteli yağları devamlı al, bunların kalorisi yüksek ve şeker seviyeni uzun süre belli yerde tutmana yarar. En önemli şey düzenli spor yap. Önce kardiyoyla başla kilon fazla (zamanım yok diyorsan bile bir dolu spor var. Örn: 10 dk ip zıpla devamlı bakalım ne oluyor) .
Spor sağlıklı hayat için zorunludur. Sadece diyetle olmaz, vücudun yaşlanınca yine pörtler.
Bu olaylar fiziksel görünüşten çok sağlıkla alakalı. Ülkenin yarısı ya şeker hastası yada hasta adayı iken bunları tekrar tekrar söylemek gerek.
0
Eğer yeterince sebebiniz varsa yapabilirsiniz. Sebeplerinizi bir kapıda yazın, düzenli okuyun. En başta her şey iyi gitse de, bir noktada dip gelecek orada bırakmayın. Yeterince sebebiniz yoksa aşağısı hikaye. Bir süre sonra az acıkmaya ve azla doymaya başlayacaksınız.
Kontrol sizde değilse, buna başkaldırabilirsiniz. Abur cubur cips kola salam sosisi böyle kestim. Kontrol edilmeyi sevmiyorum. Sosis yemek için dünyaları yakabilirim halbuki. Ama zararlı olduğuna ikna oldum ve sözleşmeyi tek taraflı fesh ettim.
Porsiyonlarınızı her gün çok az küçültün. Çayınıza şeker koyarken kaşıktaki çok az şekeri geri bırakın gibi. Hiçbir şeyi birden ve tamamıyla kesmeyin.
Tüm zararlı beslenme alışkanlıklarını tespit edin ve bir kerede değil, yavaş yavaş hepsini öldürün.
Şerbetli tatlılardan sütlülere geçin.
Bol su için.
8'den sonra hafif yiyin, dokuzdan sonra bir şey yemeyin.
Kontrol sizde değilse, buna başkaldırabilirsiniz. Abur cubur cips kola salam sosisi böyle kestim. Kontrol edilmeyi sevmiyorum. Sosis yemek için dünyaları yakabilirim halbuki. Ama zararlı olduğuna ikna oldum ve sözleşmeyi tek taraflı fesh ettim.
Porsiyonlarınızı her gün çok az küçültün. Çayınıza şeker koyarken kaşıktaki çok az şekeri geri bırakın gibi. Hiçbir şeyi birden ve tamamıyla kesmeyin.
Tüm zararlı beslenme alışkanlıklarını tespit edin ve bir kerede değil, yavaş yavaş hepsini öldürün.
Şerbetli tatlılardan sütlülere geçin.
Bol su için.
8'den sonra hafif yiyin, dokuzdan sonra bir şey yemeyin.
0
yeteramadenedimherseyi
Ev arkadaşım uyucaktı. Sonra geldi “kanka ışık kapalıydı, yatmıştım. Sonra aniden ışık açıldı” dedi. Şimdi beraber yatıyoruz. Ne olmuş olabilir? Ve anahtarın açılma sesini duydum diyo akskdkf.
Ev arkadaşım uyucaktı. Sonra geldi “kanka ışık kapalıydı, yatmıştım. Sonra aniden ışık açıldı” dedi. Şimdi beraber yatıyoruz. Ne olmuş olabilir? Ve anahtarın açılma sesini duydum diyo akskdkf.
0
hiç bişey yokken böyle bişey demiş olamaz herhalde, ki bu en tehlikelisi zaten...
umarım doğru değildir
umarım doğru değildir
0
Ya bazen anahtar tam basılmamış oluyor ama ışık sönüyor, sonra çat diye önceki haline dönüp ışığı açıveriyor.
0
bantla kapatın sorun çözülür anahtarda sıkıntı vardır. sonra değiştirirsin bir de olur biter :)
0
Ben bunu yaşadım. 19 yıl oldu. Anamur'da tatildeydik, güneş daha doğmadan salâ okundu, sonra şak şak şak yürüyen bi terlik sesi geldi, koridorun ışığını kapattı çat diye. Var ya korkudan delirmediğime şükür. Belki bi 15-20 dk sonra yine aynı terlik sesi şak şak şak yürüyüp gitti yine çat diye ışığı açtı. Anneme babama kardeşime defalarca seslendim hiç duymadılar. Sonra öğrendim ki o gün çok ölenler olmuş. Galiba biri beni ziyaret ettiydi...
Merak etmesin alışılıyor.
Merak etmesin alışılıyor.
0
Gökkuşağında Salıncak
Hamile değilim, adet dönemim biteli neredeyse bir hafta olacak ve herhangi bi ilaç da kullanmıyorum. Bugün sağ göğsümün olağan halinden fark edilecek derecede küçüklüğünü fark ettim. Neden olur bu? Ciddi bir şey mi ve geçici mi?
Hamile değilim, adet dönemim biteli neredeyse bir hafta olacak ve herhangi bi ilaç da kullanmıyorum. Bugün sağ göğsümün olağan halinden fark edilecek derecede küçüklüğünü fark ettim. Neden olur bu? Ciddi bir şey mi ve geçici mi?
0
jimicik
ne zaman bu tarz bir sey sursem bir sure dudaklarim catliyor, soyuluyor. en son blistex surdum, gene ayni sey. alerji falan olabilir mi?
ne zaman bu tarz bir sey sursem bir sure dudaklarim catliyor, soyuluyor. en son blistex surdum, gene ayni sey. alerji falan olabilir mi?
0
Benim 2 yıldır dudaklarım dediğiniz şekilde idi. Blistex, Nivea, Hametan, Bepanthol sürdüm ve dudağım yine iyileşmedi. Üst dudağımda daha önce kopardığım yer sürekli şiş gibi duruyordu. Deri yapışmıyor, sonra tekrar soyuluyordu.
En son Terramycin varmış, bunu süreyim bir de bunu deneyeyim dedim ve 2 yıl aradan sonra dudağım düzeldi. Azar azar ama hiç kuru kalmayacak şekilde 4-5 gün sürerseniz iyileşiyor. Sürmeden önce soyulmuş olursa sonuç alırsınız.
En son Terramycin varmış, bunu süreyim bir de bunu deneyeyim dedim ve 2 yıl aradan sonra dudağım düzeldi. Azar azar ama hiç kuru kalmayacak şekilde 4-5 gün sürerseniz iyileşiyor. Sürmeden önce soyulmuş olursa sonuç alırsınız.
0
soyle ki; normalde soyuluk degil. ama hani renk olsun diye ruj veya nemlendirici surunce basliyor soyulmaya. bir iki gun soyulup normale donuyor.
0
expressive
Yaşım otuz olmuş. Kendi çapında kişisel gelişimine önem veren, akademik eğitimine devam eden başarılı bir öğrenim hayatı olan hatun kişisiyim. Söz konusu gönül işleri olunca ne yapacağımı bilemiyorum. Belki de reddedilme kaygısı. Gülebilirsiniz belki ya da trollda diyebilirsiniz, bu devirde hala var
Yaşım otuz olmuş. Kendi çapında kişisel gelişimine önem veren, akademik eğitimine devam eden başarılı bir öğrenim hayatı olan hatun kişisiyim. Söz konusu gönül işleri olunca ne yapacağımı bilemiyorum. Belki de reddedilme kaygısı. Gülebilirsiniz belki ya da trollda diyebilirsiniz, bu devirde hala var mı böyle demode fikirler, böyle kezbanlar da deyip yerden yere de vurabilirsiniz fakat birine aşık oldum. Henüz kendisini tanımıyorum. Tek taraflı gelişen bir durum. Aşka dair beylik laflar da etmeyeceğim. Yalnızca fikirlerinizi almak istiyorum.
Şovalyemiz bir antikacı, onu dükkanında gördüm. Yalnız kendiliğinden gelişmediği sürece birini kendime aşık etmek konusunda iyi değilim. Ben hikayenin kahramanına gizli bir hayranı olarak mektup yazmak istiyorum. Kimden geldiği belli olmayan, bir beklenti içerisine girmeden, yalnızca aşka aşık biri gibi. Kim olduğunu, ne olduğunu bilmeden, ne olduğumu söylemeden, sadece öznesi o olan mektuplar.. sorum şu;
Bir er kişi olarak size böyle mektuplar gelse bu durumda ne hissederdiniz?
Bir kadın olarak durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Not: lütfen çok dövmeden yorum yapın.
Şovalyemiz bir antikacı, onu dükkanında gördüm. Yalnız kendiliğinden gelişmediği sürece birini kendime aşık etmek konusunda iyi değilim. Ben hikayenin kahramanına gizli bir hayranı olarak mektup yazmak istiyorum. Kimden geldiği belli olmayan, bir beklenti içerisine girmeden, yalnızca aşka aşık biri gibi. Kim olduğunu, ne olduğunu bilmeden, ne olduğumu söylemeden, sadece öznesi o olan mektuplar.. sorum şu;
Bir er kişi olarak size böyle mektuplar gelse bu durumda ne hissederdiniz?
Bir kadın olarak durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Not: lütfen çok dövmeden yorum yapın.
0
Bunu anonim olarak yapmak çok saçma ve bence yanlış. Gidin açık açık verin mektuplaır. Ya da bahsedin mektubunuzda kim olduğunuzdan.
Anonim olarak yapmadığınız sürece bence gayet güzel bir davranış.
Anonim olarak yapmadığınız sürece bence gayet güzel bir davranış.
0
Sonsuza kadar anonim kalacak değil elbette. Bu kadar aceleci olmamalı. Onun da zamanı gelir.
0
Bu sürecin seni süründürme ihtimali var. Çok benzeri arkadaşımın başına geldi, 3 senedir herhangi bir dönüş alamadan, mesajlarının ve mektuplarının okunup okunmadığını dahi bilemeden mecnuna bağladı.
Özetle hislerini yazma, hatta yazarak da ilerleme; reelden randevu al, yüzyüze konuş çok ister haldeysen. Bana sorarsan da, hiç tanımadığım bir insan bana böyle güçlü hislerle gelmesi en hafifinden beni korkuturdu, iyi şeyler düşünmezdim ruh hali hakkında.
Özetle hislerini yazma, hatta yazarak da ilerleme; reelden randevu al, yüzyüze konuş çok ister haldeysen. Bana sorarsan da, hiç tanımadığım bir insan bana böyle güçlü hislerle gelmesi en hafifinden beni korkuturdu, iyi şeyler düşünmezdim ruh hali hakkında.
0
Biri bana böyle mektup gönderse ya o sıralar benden hoşlandığını belli eden birinden geliyor ya da eskilerden birinin yüzü yok da yoklama çekiyor sanırdım.
Bir ihtimal de bizim pijler benimle kafa buluyor herhalde derdim.
Sonuç olarak anonim olayı gereksiz. Varsa cesaretin git dükkana konuşmayı pek beceremiyorum deyip mektubu bırakmak.
Bir ihtimal de bizim pijler benimle kafa buluyor herhalde derdim.
Sonuç olarak anonim olayı gereksiz. Varsa cesaretin git dükkana konuşmayı pek beceremiyorum deyip mektubu bırakmak.
0
Bence sen bunu yaparsan anonim olacağın için onun tepkilerini göremeyeceksin, kendi kendine heveslenip onu yükseklere bi yere çıkarcaksın gözünde, sonra belki de aslında o sandığın kadar sana uygun biri çıkmayacak ve üzüleceksin. Evet çok karamsar bi yaklaşım oldu ama tehlikeli bence, ben olsam yapmazdım bunu.
0
bana mektup yazan başkasına da yazmış der, geçerdim.
gerek yok böyle şeylere. unut gitsin.
gerek yok böyle şeylere. unut gitsin.
0
Hayır kesinlikle bunu yapma. Romantik komedide yaşamıyoruz. Böyle bir durum anında soğutur adamı. Dükkanına 2-3 haftada bir git. Ufak tefek ıvır zıvırlar al. Bu sırada onunla konuş ve gülümse. Konuşurken durman gerekenden yarım adım daha yakın dur. Espri yaparsa gül. Gözlerini ayırma. Ama ortamdaki antikalara bakarken, yani konuşmuyorken de göz ucuyle nerde acaba diye kesme. 2-3 defa gidiş geliş ve bu söylediklerimi yapman sonrasında adam hala ilgi göstermiyorsa unut. Çünkü, ya seni beğenmemiştir, ya ilişkisi vardır ya da erkeklerin %80'i gibi adım atmaya utanan iradesizlerdendir. Unut gitsin. En yalın haliyle erkek gözüyle gerçekler bunlardır.
0
boşlukta olduğunuz için aşık olduğunuzu düşünüyorsunuz muhtemelen. demode ve kezban değilsiniz ama o aşk ve ilişkiyi yaşama halini özlemişsiniz sanki. kendinizde yazmışsınız zaten, aşka aşık biri gibi diye. 30'lu yaşlarda birinin "hiç" tanımadığı birine aşk duygusu geliştirebilmesi bence hiç gerçekçi değil. hatta imkansız zira yaş ilerledikçe daha seçici oluyor insan, ne istediğini/beklentilerini bildiği için tanımaya çalışıyor ilk hoşlantı sonrası. mektup yazma isteğiniz falan hep o ilişkiye başlama heyecanını/romantizmini falan yeniden yaşama isteği/ihtiyacınızdan.
0
Biz niye tik almadık acaba bi açar mısın pls?
Soruya cevap: platoniğime bu müthiş fikri uygulamamak için kendimi zor tutuyorum.
Soruya cevap: platoniğime bu müthiş fikri uygulamamak için kendimi zor tutuyorum.
0
pembefil
nette baya bi araştırdım ama hiçbir çözüm bulamıyorum.annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz
nette baya bi araştırdım ama hiçbir çözüm bulamıyorum.
annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.
büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.
sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz zaten günün 15 saati uyuyor ancak sevildikten sonra odasına ne zaman koysak 10-15 dakika boyunca aralıksız miyavlıyor veyahut her kapı çaldığında uyanıp kulaklarımızı tırmalarcasına miyavlıyor.
diceksiniz ki ilgi istiyor kendini farkettirmek istiyor vs. yemeği var, tuvaleti hazır, zaten ilgileniyoruz. ama her miyavladığında gidip ilgilenmek istemiyorum bunu alışkanlık haline gelmesinden korkuyorum.
bu hayvanı susturmak için ne yapmak lazım. valla bu kadar "beni sevin" diyeceğini bilseydim gider köpek sahiplenirdim. kediler kendi hallerinde takılmıyorlarmıydı?
annesi ölmüş, 1 aylık yavru bir kedimiz var. tek kalmasın, bakalım diye sahiplendik.
büyüyene ve tuvalet alışkanlığını edene dek ona bir oda ayırdık. mamasını suyunu eksik etmiyoruz.
sevilme ve ilgilenilme zamanları dışında odasından çıkartmıyoruz zaten günün 15 saati uyuyor ancak sevildikten sonra odasına ne zaman koysak 10-15 dakika boyunca aralıksız miyavlıyor veyahut her kapı çaldığında uyanıp kulaklarımızı tırmalarcasına miyavlıyor.
diceksiniz ki ilgi istiyor kendini farkettirmek istiyor vs. yemeği var, tuvaleti hazır, zaten ilgileniyoruz. ama her miyavladığında gidip ilgilenmek istemiyorum bunu alışkanlık haline gelmesinden korkuyorum.
bu hayvanı susturmak için ne yapmak lazım. valla bu kadar "beni sevin" diyeceğini bilseydim gider köpek sahiplenirdim. kediler kendi hallerinde takılmıyorlarmıydı?
0
@mandalina
sevgi istediğinin farkındayım, sevmiyoruz demedim ki. 1 saat sevip odasına koyduktan sonra bi 1 saat daha sevmek için kimsenin vakti yok. sevildikten hemen sonra odasına koyar koymaz zırıl zırıl miyavlıyor ta ki miyavlamaktan yorulup uyuyana kadar kulağımızı tırmalıyor. hadi bizi geçtim diğer komşular şikayet etse başka birisine vermek zorunda kalacağım ki bunu hiç istemiyorum.
ne yapmalı, daha somut çözümleri bekliyorum.
hayvanın tüm ihtiyaçları eksiksiz yapılıyor.
maması 5 öğün var.
suyu var.
tuvaleti temizleniyor.
5-6 saatte bir sürekli seviliyor ve oynanıyor.
sevgi istediğinin farkındayım, sevmiyoruz demedim ki. 1 saat sevip odasına koyduktan sonra bi 1 saat daha sevmek için kimsenin vakti yok. sevildikten hemen sonra odasına koyar koymaz zırıl zırıl miyavlıyor ta ki miyavlamaktan yorulup uyuyana kadar kulağımızı tırmalıyor. hadi bizi geçtim diğer komşular şikayet etse başka birisine vermek zorunda kalacağım ki bunu hiç istemiyorum.
ne yapmalı, daha somut çözümleri bekliyorum.
hayvanın tüm ihtiyaçları eksiksiz yapılıyor.
maması 5 öğün var.
suyu var.
tuvaleti temizleniyor.
5-6 saatte bir sürekli seviliyor ve oynanıyor.
0
Kediler bir odaya kapatılmaktan hoşlanmazlar.Hele ki tek kediyse ve bebekse devamlı yanınızda olmak istemesi normal. Tuvalet alışkanlığı kazanmış olması lazım aslında, odaya kapatmamaktan başka bir önerim yok. En azından girmemesi gereken bir yer varsa orayı kapatın kendi gezsin keşfetsin evi.
0
Eğer surekli odaya kapatmak zorundaysanız 1-) bir bebek kedi daha alabilirsiniz, oynarlar.2-) odasına ciddi bir kedi oyun alanı kurarsınız, vakit gecirebilir 3-) serbestce gezebileceği bir eve sahiplendirebilirsiz
0
bir rahatsızlığı falan olmasın çocuğun, sağlık bakımından diyorum.
bu arada mümkünse bence de kapatmayın bir odaya.
bu arada mümkünse bence de kapatmayın bir odaya.
0
büyüse zaten tüm ev onun bundan bir endişem yok ama 1 aylık tam tamına el kadar kedi ve ev dubleks. işim gereği sürekli bilgisayar başında olduğumdan koca evde başına binbir şey gelebilir yavru haliyle.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?
0
O bir bebek, elbette yaşam ihtiyaçlarını giderir ama yalnız hissediyor ve ağlıyor doğal olarak,hem annesiz diyorsunuz normalde annesinin koynundan çıkmayacak kadar küçük. Bu dönemde mümkün oldugunca az yalnız bırakırsanız zamanla alisir.
0
Uzun yazmaya üşenmiştim, “sevmiyorsunuz sevin!” demedim ki ben de.. benim de başımdan benzeri geçti, bi derdi mi var diye iki günde bi veterinere taşıdım, bi derdi mi var diye veteriner her seferinde muayene etti vs. sonuç: sevgi istiyor.
0
Kediler özellikle yavrular onları besleyenin sevenin yanında durmak istiyor. Zaten yanınıza alsanız max 10-15 dk gezip yine ayağınızın dibine gelir uyur. Kesinlikle yavru da olsa yanlız hissediyor. Bende bir aylıkken bulup bi yavru büyüttüm sayılır şimdi 5 aylık.
Bir de bence zilli bir tasma alın evin içinde nerde olduğunu zil sesinden çok çabuk buluyorsunuz.(komplike bişey değil bizim taşıma kabının yanına hediye diye koymuşlardı)
Bir de bence zilli bir tasma alın evin içinde nerde olduğunu zil sesinden çok çabuk buluyorsunuz.(komplike bişey değil bizim taşıma kabının yanına hediye diye koymuşlardı)
0
Kıyamam ben ona. Yalnız kalıyor bir odada, ev dubleks olabilir sizin yanınızda dursun, Bulunduğunuz odanın kapısını kapatın. 1 saat sevip odaya kapattım gibi oluyor dediğiniz=( bence bulunduğunuz odada güvende hissedip oyalanır ve miyavlamaz. Lütfen bi de böyle deneyin. çok minik daha, anne kuzusu, tek istediği ilgi ve sevgi=(
0
Sizin yanınızda dursa sürekli sevilmek istemez, sizi görebileceği bir yere tüneyip uyuyabilir ya da kucağınıza çıkıp uyuyabilir yine. Küçük çocuklar da mesela sürekli ilgi istemeseler bile annelerinin bulunduğu ortama gelip orada oyalanırlar, o hesap.
Kedi sizin bulunduğunuz odaya girdikten sonra kapıyı kapatabilirsiniz belki. Ki öyle çok ekstrem birşey de gelmez başlarına eğer pencere vs açık değilse ya da ocakta yemek vs yoksa. Bu arada kedim beş yaşında ve eğer uyanıksa mutlaka benim bulunduğum odada durur, başka odalara geçince de 2 dk sonra peşimden gelir. Büyüyünce geçecek bir davranış olmayabilir yani.
Benim de tavsiyem odaya kapatmamanız yönünde olur. Eğer tuvalete yetişemez gibi bir endişeni varsa 2 3 tanr leğene kum koyup evin farklı yerlerine dağıtırsanız çözülmüş olur problem.
Kedi sizin bulunduğunuz odaya girdikten sonra kapıyı kapatabilirsiniz belki. Ki öyle çok ekstrem birşey de gelmez başlarına eğer pencere vs açık değilse ya da ocakta yemek vs yoksa. Bu arada kedim beş yaşında ve eğer uyanıksa mutlaka benim bulunduğum odada durur, başka odalara geçince de 2 dk sonra peşimden gelir. Büyüyünce geçecek bir davranış olmayabilir yani.
Benim de tavsiyem odaya kapatmamanız yönünde olur. Eğer tuvalete yetişemez gibi bir endişeni varsa 2 3 tanr leğene kum koyup evin farklı yerlerine dağıtırsanız çözülmüş olur problem.
0
Aradaki sorunuzu görmemişim. Kedilerin kulaklar felaket iyi duyuyor. Benimki yorgan hışırtımdan uyandığımı anlayıp öat diye yatak odasına koşturuyor ya da elimin dediğine göre benim arabanın motor sesini öğrenmiş, duyduğu an önce pencereye koşup benim olduğumu teyit ediyor (başka arabalara böyle bir tepkisi yok) sonra da koşturup kapının önğne gelip beklemeye başlıyor. Dolayısıyla sizin evde çıkarttığınız sesler, hatta belki de nefes alış veriş sesinizden bile diğer odada olduğunuzu ve onu orada yalnız bıraktığınızı anlıyordur. Lütfen kapatmayın gerçekten.
0
bizimki de bebekken öyleydi, gündüz bizim yanındaydı fakat uyurken mecbur odaya koyuyorduk. bir süre sonra miyavlamaları azaldı. bir kaç hafta sürebilir. tek başına korkuyor gariban.
0
Yanına peluş bir oyuncak ayı ve sıcak su torbası (tabii sıcak değil ılık) koymayı deneyin bir de. Annesinin sıcaklığını arıyor.
0
nasıl ki insan bebeğini bir odaya kapatıp yalnız bırakırsanız korkup ağlamaya başlayacaktır bir süre sonra. aynen öyle. zaten serbest bırakırsanız anlayacaksınız ki sürekli sizi takip etmeye başlayacak. bakmayın sosyal medyada kedi hakkında saçmalamayanlara. yalnızlığı pek sevmezler. sürekli sizin olduğunuz odaya gelmek isterler. yasak yerlerin kapısını kapatın yeter. sizi görebileceği bir yerde durur öyle.
0
"büyüse zaten tüm ev onun bundan bir endişem yok ama 1 aylık tam tamına el kadar kedi ve ev dubleks. işim gereği sürekli bilgisayar başında olduğumdan koca evde başına binbir şey gelebilir yavru haliyle.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?"
Böyle birşeyi yazmanız kendi yanlışınızı zaten öne çıkarmış.
Bir hafta öncesine kadar evde iki yavru kedim vardı.3 aydır evde 4 kediyle yaşamamı saymazsak tabii.
Yavru kediler sağa sola kakalarını çişlerini yaptıkları için onları odaya kapatmadım mesela. Kediler zaten kuytu yerleri tercih ederler deyip, tuvalete alışana kadar yine de önlem olsun diye halıları kaldırdım.
Evliyim ve her gece yatakta 6 can uyuduk. Hiç kolay olmadı. Sabaha karşı ayak parmağımı n ısırılma acısıyla uyandım, bazen üstüme atladı ufaklıklardan birisi. Zamanla onlar bana, ben onlara alıştım. hayatımda geçirdiğim en sevgi dolu 3 aydı, ufaklıklarla olmak.
kediler saksı değil arkadaşım. onların odaya kapatılması demek; senin özgürlüğünün elinden alınıp hapsedilmen demek.
eğer kaybolmasından korkuyorsan gerçekten, korkma zira kendisi eğer onu gerçekten seviyorsan dibinden ayrılmayacaktır. sadece camları kapatmayı unutma, eğer zıplayacağı yükseklikteyse farkında olmadan aşağıya düşebilir, sakatlanabilir, ölebilir.
kusura bakma uzun tuttum ama evlere, odalara ve yalnızlığa hapsedilen kedileri bırakın onları özgür kılacak insanlar baksın. bu cana yapılan bir zulümdür.
kaldı ki mantığım şu yanlışsam düzeltin lütfen.
1 aylık el kadar kediye normal bir oda çok bile bence. orada yaşamsal ihtiyaçlarını giderebileceğini düşünüyorum büyüyene kadar. nerden biliyor ki odada kalmak istemediğini, odanın küçük geldiğini?"
Böyle birşeyi yazmanız kendi yanlışınızı zaten öne çıkarmış.
Bir hafta öncesine kadar evde iki yavru kedim vardı.3 aydır evde 4 kediyle yaşamamı saymazsak tabii.
Yavru kediler sağa sola kakalarını çişlerini yaptıkları için onları odaya kapatmadım mesela. Kediler zaten kuytu yerleri tercih ederler deyip, tuvalete alışana kadar yine de önlem olsun diye halıları kaldırdım.
Evliyim ve her gece yatakta 6 can uyuduk. Hiç kolay olmadı. Sabaha karşı ayak parmağımı n ısırılma acısıyla uyandım, bazen üstüme atladı ufaklıklardan birisi. Zamanla onlar bana, ben onlara alıştım. hayatımda geçirdiğim en sevgi dolu 3 aydı, ufaklıklarla olmak.
kediler saksı değil arkadaşım. onların odaya kapatılması demek; senin özgürlüğünün elinden alınıp hapsedilmen demek.
eğer kaybolmasından korkuyorsan gerçekten, korkma zira kendisi eğer onu gerçekten seviyorsan dibinden ayrılmayacaktır. sadece camları kapatmayı unutma, eğer zıplayacağı yükseklikteyse farkında olmadan aşağıya düşebilir, sakatlanabilir, ölebilir.
kusura bakma uzun tuttum ama evlere, odalara ve yalnızlığa hapsedilen kedileri bırakın onları özgür kılacak insanlar baksın. bu cana yapılan bir zulümdür.
0
karnı ağrıyor olabilir mi? sütünü nasıl veriyorsunuz, bir şeyle karıştırmadan direkt inek sütü veriyorsanız muhtemelen midesi öğütmüyor, karnına baskı uyguluyordur.
bizim kedi de saatlerce uyur, uyandığında bağırıp çağırırdı. sistit olmuş meğer, kısırlaştırdıktan sonra. mamasını değiştir, özel mama yiyor artık.
bizim kedi de saatlerce uyur, uyandığında bağırıp çağırırdı. sistit olmuş meğer, kısırlaştırdıktan sonra. mamasını değiştir, özel mama yiyor artık.
0
asocial anchorman
Amazondan alisveris yapacagim, ziraat kartim var ve bu kartimda euro ve tl hesabim var. Amazon odeme kisminda euro mu tl mi diye soruyor. Tl dersem 4,5 gibi bir kurdan islem yapiyor ki cok yuksek benim icin. Euroyu sectigimde ise odemeniz edilmedi diye mail geliyor. Yapabilecegim bi sey yok mudur? E
Amazondan alisveris yapacagim, ziraat kartim var ve bu kartimda euro ve tl hesabim var. Amazon odeme kisminda euro mu tl mi diye soruyor. Tl dersem 4,5 gibi bir kurdan islem yapiyor ki cok yuksek benim icin. Euroyu sectigimde ise odemeniz edilmedi diye mail geliyor. Yapabilecegim bi sey yok mudur? Euro secenegiyle odesem ve bunu banka kendi kurundan tl olarak dusse benden?
0
kartın dövizle ya da yurt dışından yapılacak alışverişlere kapalı olabilir mi? normalde ben hep euro seçiyorum, sorun olmuyor. bankaların oranları amazon'a göre daha insaflı çünkü.
0
Gelmeden actirmistim aslinda, ve de atm lerden para cekebiliyorum burada. Online alisveris icin ayri bir sey mi yaptirmam gerekiyordu acaba
0
@asocial anchorman, evet bazı bankalar default olarak kapalı yolluyor kartları, daha önce açtırmadıysan gerekebilir. bilgisayardan girdiğin online işlemlerde bulabilirsin bu ayarı diye düşünüyorum, olmadı telefonla arayarak halledersin.
0
mr.goodcat
elimden geldiğince ve imkanlar el verdiğince yurtdışı dolaşıyorum. genelde kültür turizmi oluyor. yani gidip otelde yatayım burger yiyip bira içeyim gibi değil. geziyorum yani sürekli. şu ana kadar şu ülkelerde bulundum, sizce sıradaki durak neresi olmalı?ABD Batı yakası (san fransico, los angeles,
elimden geldiğince ve imkanlar el verdiğince yurtdışı dolaşıyorum. genelde kültür turizmi oluyor. yani gidip otelde yatayım burger yiyip bira içeyim gibi değil. geziyorum yani sürekli. şu ana kadar şu ülkelerde bulundum, sizce sıradaki durak neresi olmalı?
ABD Batı yakası (san fransico, los angeles, las vegas)
ABD güney cephe (miami, san antonio, houston)
New York
Danimarka
İsveç
Norveç
Almanya (Berlin, frankfurt)
Amsterdam
Belçika (brugge, brüksel)
İtalya (roma, milano, pisa)
Viyana
Prag
Budapeşte
Paris
Belgrad
Barcelona
Krakow
Tayland (bangkok, phuket)
Singapur
Kamboçya
ABD Batı yakası (san fransico, los angeles, las vegas)
ABD güney cephe (miami, san antonio, houston)
New York
Danimarka
İsveç
Norveç
Almanya (Berlin, frankfurt)
Amsterdam
Belçika (brugge, brüksel)
İtalya (roma, milano, pisa)
Viyana
Prag
Budapeşte
Paris
Belgrad
Barcelona
Krakow
Tayland (bangkok, phuket)
Singapur
Kamboçya
0
mevsimsel mevzuları veya en iyi dönemlerini bilemem ama;
hong kong, shanghai, pekin, kuala lumpur ve "belki" dubai (o da alışveriş seviyorsan, büyük bir indirim döneminde olabilir, hatta o zamana kadar ambargo kalkarsa katar aktarmalı ayarlayıp, katar'da aktarmayı bir gün sonrasına alıp, katar'ı da bir günde gezip) tavsiye edebilirim.
hong kong, shanghai, pekin, kuala lumpur ve "belki" dubai (o da alışveriş seviyorsan, büyük bir indirim döneminde olabilir, hatta o zamana kadar ambargo kalkarsa katar aktarmalı ayarlayıp, katar'da aktarmayı bir gün sonrasına alıp, katar'ı da bir günde gezip) tavsiye edebilirim.
0
Hatta:
nepal kathmandu ve
Bhutan krallığı özellikle burayı seveceğinden eminim
nepal kathmandu ve
Bhutan krallığı özellikle burayı seveceğinden eminim
0
Kültür turizmi için ben bulgar’ı öneriyorum. sofya-veliko tırnavo-filibe yapabilirsin. Yunan da önemli bi eksik.
0
hem kültür turizmi diyorsun hem de floransa'ya gitmiyorsun, çok ayıp. komple toskana, hatta gitmişken ligurya diyorum. vaktin olursa bi de cote d'azur yaparsın, mis.
0
Fas
Senegal, Fildişi
Güney Afrika
ya da
Hindistan, Nepal, Katmandu
Hindistan (güney), Sri Lanka.
Senegal, Fildişi
Güney Afrika
ya da
Hindistan, Nepal, Katmandu
Hindistan (güney), Sri Lanka.
0
Faroe adalari ya da Filipinler. Ikisine de gitmedim henuz. Kuba demeyecegim cunku Kuba'da insani ceken ne var bilmiyorum. Fas'a gitmedin de bir anlami yok bence.
0
Kısa süre varsa (10 gün) İzlanda bence, gittiğim en değişik ülkeydi.
Daha uzun vaktin varsa (en az 15 gün) güney amerika'daki ülkelerden biri, mümkünse Brezilya.
Daha uzun vaktin varsa (en az 15 gün) güney amerika'daki ülkelerden biri, mümkünse Brezilya.
0
blatta hiberna
hangisine gidilsin?seven sisters'a gidesim var, ama yorumlar beklediğimden kötü çıktı.bilemedim.
hangisine gidilsin?
seven sisters'a gidesim var, ama yorumlar beklediğimden kötü çıktı.
bilemedim.
seven sisters'a gidesim var, ama yorumlar beklediğimden kötü çıktı.
bilemedim.
0
What happened to monday’i sevdim ben. Sözlükte yazılan “konu orijinal ama yarısından sonra aksiyona bağlıyor” mevzuu doğru. Yine de izlediğime memnunum. Diğeri tarzım olmadığından hiç bilmiyorum.
0
tom cruz filmleri standart espirikli, herşeyden kıl payı kurtulmalı tom filmi işte. öbürkü daha ciddili, klişeli ama kadının oyunculuğunu beğeniyorum ben olsam ona giderdim.
0
diffarentiationation
aynı sınıfta olan iki kız var. yarınki dersleriniz neler diye soracaktım. birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.hangisinin fiziken da
aynı sınıfta olan iki kız var. yarınki dersleriniz neler diye soracaktım.
birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.
diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.
hangisinin fiziken daha iyi olduğunu tahmin edebilirsiniz. birinci bana daha iyi davranıyor, seviyorum da kızı ama biraz alaylı konuşuyorum, diğeriyle olduğu gibi bir ilişki kuramıyorum. tiksiniyorum bu ikiyüzlülüğümden.
siz herkese eşit davranabiliyor musunuz? belli bir doygunluğa mı ulaşmak lazım benim gibi bir insan olmamak için?
birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.
diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.
hangisinin fiziken daha iyi olduğunu tahmin edebilirsiniz. birinci bana daha iyi davranıyor, seviyorum da kızı ama biraz alaylı konuşuyorum, diğeriyle olduğu gibi bir ilişki kuramıyorum. tiksiniyorum bu ikiyüzlülüğümden.
siz herkese eşit davranabiliyor musunuz? belli bir doygunluğa mı ulaşmak lazım benim gibi bir insan olmamak için?
0
Herkese nabzına göre şerbet veriyorum. Ciddi ile ciddi, gevşek ile gevşek oluyorum, gül gibi geçinip gidiyoruz.
Ayşe’ye yazdığın sevimli bence ama Fatma’ya yazdığın ıyy +1
Ayşe’ye yazdığın sevimli bence ama Fatma’ya yazdığın ıyy +1
0
fatma neden ıyy ya? bir önceki konuşmada nasılsın sorusuna "iyi diyelim" demişti de ondan dedim. yine de ıyy mı?
0
bence senin yaptığını kızlar daha fazla yapıyor o yüzden iğrenme kendinden
haa biraz daha kendine çeki düzen verebilirsin ama senin yaptığını yapan çok
o yüzden çok düşünme derim
haa biraz daha kendine çeki düzen verebilirsin ama senin yaptığını yapan çok
o yüzden çok düşünme derim
0
"selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi deme lütfen." dedim tam olarak düzeltiyorum.
yanlışı yeni farkettim, hemen attığım mesaja baktım böyle mi yazdım diye kalpten gidiyordum valla :D
yanlışı yeni farkettim, hemen attığım mesaja baktım böyle mi yazdım diye kalpten gidiyordum valla :D
0
Herkese eşit davranmıyorum tabii ki! Patronuma arkadaşım gibi davranamadığım gibi, her arkadaşımla da samimiyet farkı var. Yakın ve samimi olsak bile herkesin kaldırabileceği hareket var, kaldıramayacağı hareket var. Senin durumunda ise aklıma şu geldi:
img-s2.onedio.com
Yaptığın şey yaşla, olgunlukla çok değişen bir şey değil. Bununla ilgili çok çalışma var. Güzel görünümlü garsonlar daha fazla bahşiş alırlar, güzel görünümlü kişiler daha hızlı işte yükselirler, vb. gibi birçok durum söz konusu. Yani, yalnız değilsin.
Yapılan güzel mi, değil; adil mi, hiç değil. Önemli olan kendini bilip kendini ona göre dengelemeye çalışmak.
Bir de Fatma ıyy + 1, şakalı, komiklikli olsa bile emrivaki ve 'Bana ne, benimle ilgilen'vari bir havası olmuş mesajın. Ayşe'ninkini sevdim ben ama doğal, kanka havasında olmuş.
Edit: Senin düzeltmenden sonra, Fatma ıyy -1.
img-s2.onedio.com
Yaptığın şey yaşla, olgunlukla çok değişen bir şey değil. Bununla ilgili çok çalışma var. Güzel görünümlü garsonlar daha fazla bahşiş alırlar, güzel görünümlü kişiler daha hızlı işte yükselirler, vb. gibi birçok durum söz konusu. Yani, yalnız değilsin.
Yapılan güzel mi, değil; adil mi, hiç değil. Önemli olan kendini bilip kendini ona göre dengelemeye çalışmak.
Bir de Fatma ıyy + 1, şakalı, komiklikli olsa bile emrivaki ve 'Bana ne, benimle ilgilen'vari bir havası olmuş mesajın. Ayşe'ninkini sevdim ben ama doğal, kanka havasında olmuş.
Edit: Senin düzeltmenden sonra, Fatma ıyy -1.
0
mehmed resad
ben çok mutlu oluyorum böyle şeylerden, ben size söyleyeyim siz de bana söyleyin.
ben çok mutlu oluyorum böyle şeylerden, ben size söyleyeyim siz de bana söyleyin.
0
Masa lambası <3 Bütün ambiyansı değiştiriyor bence, insanın okuyası yazası geliyo. Genel olarak hoş ışıllar yaratıcak objeler güzel aslında, mum falan. Sarı ışık çok güzel bence.
0
merdiven altı olmayan kırtasiye malzemeleri
kırtasiye dükkanı benim için büyülü bahçe
kırtasiye dükkanı benim için büyülü bahçe
0
Kalem. Bol bol renkli kalem ama yumuşak ve kalınımsı yazan jel kalemlerden. Kırtasiye manyağıyım. Şunlar mesela, yumuşacık yazıyor, kağıdın üzerinden akıp gidiyor.
static2.jetpens.com
static2.jetpens.com
0
eğğğy kırtasiye manyakları!! bi whatsapp grubu kuralım mı ya? canımı çektirdiniz!!!
0
Yalnız senin o çanta benim kabusum oldu. Ucuz ve ebadı iyi ama bence çok kullanışsız, her kullanışta küfür ediyorum.
Benim için işlevini kusursuz yapan, üstüne de tasarımı şekilli olan herşey bahsettiğin kapsama giriyor; örneğin tabletim, üzerinde sevdiğim baskı olan bardak altlığım, kozmetik ürünlerini koyduğum bambu kase vd. Sadece çok estetik bişeyin fazla şansı yok. Farkettim ki saydığım şeylerin hepsi normalden pahalı, belli bi değerlendirme sürecinden geçirerek aldığım şeyler. Belki “paraya kıydık ama değdi, meh meh” hissi de tatmini arttıran bir unsurdur :)
Benim için işlevini kusursuz yapan, üstüne de tasarımı şekilli olan herşey bahsettiğin kapsama giriyor; örneğin tabletim, üzerinde sevdiğim baskı olan bardak altlığım, kozmetik ürünlerini koyduğum bambu kase vd. Sadece çok estetik bişeyin fazla şansı yok. Farkettim ki saydığım şeylerin hepsi normalden pahalı, belli bi değerlendirme sürecinden geçirerek aldığım şeyler. Belki “paraya kıydık ama değdi, meh meh” hissi de tatmini arttıran bir unsurdur :)
0
Her türlü boyda kuruya bayılıyorum. Hasır olanları da ahşap olanları da metal olanları da
0
